Natalie Cole ve Isaac Hayes konserlerini TV'den izledim. Ama özet olarak... Yoksa Natalie'in sadece fıkır fıkır parçalar söylemesi, bir tek romantik parça seslendirmemesi, babası Nat King Cole'u tek bir şarkıyla bile anmaması mümkün mü? Yıllar önce İstanbul'da benim de izlediğim ilk konserinde tam da öyle yapmışken? Üstelik CNN Türk kadını ısrarla İspanyollaştırmaya çalıştı; tüm konser boyuna adını NATALIA diye yazarak. Son çıkan onca albüme gelince, yıllardır sesini ve romantizmini özlediğim Chris de Burgh'un
The Storyman CD'sini hararetle tavsiye ederim. İrlandalı ozan, lirizminden hiçbir şey yitirmemiş. Yerlilerden, İMÇ'te tesadüfen bulduğum Yeliz albümünü ilgiyle dinledim. Hayret bir şey, bu kadın 70'lerden beri ve geçen yıllara karşın, sesini hiç yitirmiyor. O Türk popundaki gelmiş geçmiş en büyük seslerden biri. Ve Kalan'dan gelen son
Rembetika albümü ise beni alıp doğduğum kente, İzmir'de 1926'dan başlayarak doldurulmuş kayıtlara götürdü. Özellikle Yunan müziği sevenler için... Müzik bahsini kapatmadan, pazar günü sevgili Hakan Erdoğan'ın bu yıl geç kalan ve ancak sonbaharda karşımıza gelen ünlü 'Caz ve Kahvaltı' programlarının sonuncusunda ve sevgili Kerem Görsev ve grubundan önce, bendeniz DJ olacağım. Sabah 11.00'de Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi'nde...
Bugünkü Tüm Yazıları
Caz kuşunun bu yazki son uçuşu
Yayın tarihi: 7 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/07/cm/haber,DC2D82B192054FE7BA03D56B30149D8E.html
Tüm hakları saklıdır.