Serenciğim, bu bir cinayet davası değil ki:)

Dünden beri Seren Serengil'e gülüyorum. Seren, bir çalışanı olduğu Uçankuş grubunun internet sitesine bir açıklama yapmış. Demiş ki: "Biz aramızda espriler yapıyorduk, ben orada söyledim 'Tüp patlasa da kurtulsak Gülben'den' lafını. Ama mahkemeye inanılmaz deliller getireceğim!"

DELİLLERLE GELDİ!
Vallahi aynen böyle söylemiş. Hatta, Petek Dinçöz'ün sevdiceğine ait olan sitede Seren Serengil'in, Petek'in programında açıkladığı şok belge haber de yapılmış. Bu belgeye göre 1996 yılında yani 11 yıl önce Gülben Ergen, Seren Serengil'in alt kadrosunda çıkmış. Sanırım Seren Serengil, Gülben Ergen'in kendisine açtığı davayı tazminat değil, cinayet davası sanıyor. Serenciğim, sen Gülben'i öldürmedin; sadece esprisini yaptın. Yani bu duruşmada Gülben Ergen'in, senin bu konuşmayı yaptığına dair deliller getirmesi ve senin de aksini ispatlaman gerekiyor. Ama zaten sen bu siteye yaptığın açıklama ile kabullenmiş oldun söylediğini. Artık ne delil getirirsen getir, işin zor. Diğer konu ise daha da ilginç. Ama Seren Serengil açısından trajik. Demek ki 11 yıl önce Gülben, müzikal yolculuğunun başlarında idi ve henüz rütbesi alt kadro olmaya yetiyordu. Seren Serengil de assolistti. Ama geçen yıllarda kariyerinin üzerine bir şey ekleyemeyen Serengil gerilerken Gülben ise kendi fan kitlesi olan, ciddi rakamlarda albüm satan, kendisini Seda Sayan, Hülya Avşar gibi büyük isimlerin yanına konumlandırmayı başarmış. Bunu da ne zor başardığını hepimiz izledik. Bence Seren Serengil, 11 yıl önceki başarılarını gösteren kupürlerle program ziyaretleri yapmak yerine, bugün neden kariyerinin bu noktada olduğunu irdelemeli. İyi bir soyadı, maddi gücü yüksek bir anne ile bir yere kadar...