Pazartesi gecesi 'Rock Müzikalleri'ni izledikten sonra aklımda sadece bu cümle ile çıktım Açıkhava Tiyatrosu'ndan... Tabii bir de izlediğim performansları aklımda tutmaya çalışarak. Tatile çıkmadan önce Nurcan Karaca'nın bu işi başaracağını yazmıştım. Başarmakla kalmadı, eminim birçok genç insana yeni hayaller kazandırdı. İzlediğim performanslardan Ayça Varlıer en çarpıcı, duvardan duvara sallayıcı olanıydı. Hatta arada Hıncal Uluç'a "Yahu, neymiş o Ayça Varlıer" derken Ayça'nın babası ile tanıştım. Gözlerindeki gururu hayatım boyunca unutabileceğimi sanmıyorum. Ayça hem inanılmaz rol kabiliyetine sahip hem de tizden pese müthiş zengin bir sesi var. Bence Ayça olayı bitirmiş, okeye dönüyor.
(Bu espriyi, gösterinin arasında Onur Baştürk'e de yapma boşboğazlığını gösterince, frekans farkı nedeniyle önce o yazdı. Üstelik kaynak da belirtmemiş. Acaba dava mı açsam:)
FEVKALADENİN FEVKİ
Ya o Demet Evgar? 'Jesus Superstar'da Hayko Cepkin ile olan düetindeki şeytani hareketleri ve şaşkınlıktan küçük dilimize fesat geçirten sesi ile tam bir görsel şölendi. Pamela Spence alameti farika sesi ve yine oyun kabiliyeti ile fevkaladenin fevkinde idi. Özge Fışkın'ı da unutmamak lazım. Demir Demirkan ise tam bir hayal kırıklığı idi. Sanırım konsantre olamamıştı ve fazla abarttı rolünü. Ama Hayko Cepkin, devleşti. Başkalaştı, starlaştı hatta yer yer devleşti. Gerçek bir rock tanrısı gibiydi. Jesus Superstar'dan alınan şarkısını çok özel bir yorumla seslendirdi. Bir daha dinlemek için deliriyorum. Nurcan gösteriyi İzmir'e de götürmek istiyormuş. Sanırım kendimi tutamayıp gideceğim İzmir'e de. Tebrikler arkadaşlar! Müthişsiniz... Ama işiniz asıl şimdi başlıyor. Biz, pazartesi gecesi çığlık çığlığa bu gösteriyi izleyen seyirciler, sıfır kilometre bir gençlik müzikali istiyoruz. Ama öyle Hisseli Harikalar Kumpanyası gibi yüzyıllar öncesinden gelen değil, bugünün sokaklarını, aşklarını, kavgalarını anlatan; bittiğinde ise gözyaşları içinde dakikalarca ayakta alkışlayacağımız gencecik bir müzikal istiyoruz. Saklanmayın artık gördük sizi. Şarkı da söyleyebiliyorsunuz, rol de yapabiliyorsunuz. Mesela Rahman Altın (film müzikleri konusunda tartışmasız lider), Ozan Doğulu, Mehmet Teoman (referansı Zuhal Olcay'ın Küçük Bir Öykü albümü), Ozan Çolakoğlu, Çağan Irmak (duygusal tansiyonu sahneye ne güzel aktarır), Teoman (kırılmış, öfkeli aşkları ne hoş anlatır), Emre Aydın (ne sağlam sözler yazar), BKM (her türlü destekleri süper olur) ve adını sayamadığım sanat insanları, hadi kaldırın kıçınızı. Biz, bizi sahneye yansıtan bir müzikal istiyoruz! Ders almış not: Bir daha yazar arkadaşlarımızın yanında özgün espri yapmıyoruz, kendi yazımıza saklıyoruz:) Yüksel Aytuğ'a not: Belim biraz kalın olabilir ama Allah'a şükürler olsun, Can Besbelli'nin engellerle dolu sahnesinde bulduğu deliklerden görüntü sağlayabilecek kadar esnektir:)
Bugünkü Tüm Yazıları
Biz de müzikal istiyoruz!
Yayın tarihi: 16 Ağustos 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/16/gny/haber,C6145F6B4FCB4894B14A17CAFBBFB5A2.html
Tüm hakları saklıdır.