Hâkim ve torpil

Hürriyet'in dünkü sayısında AK Parti Grubu'ndaki torpil ricalarının fotoğrafları vardı.
Bürokraside yükselme kesin liyakat esaslarına bağlanmadıkça, hangi siyasi iktidar gelirse gelsin, torpil taleplerinin arkası kesilmeyecektir.
Türkiye dönüşümünü tamamlayıp modern bir devlet yapısına geçmedikçe "hamili kart yakınımdır" modası bitmeyecektir.
Üstelik bu talepler sadece siyasi kadrolara ilişkin değildir, özel sektöre yönelik talepler de elbette vardır.
Benim dikkat çekmek istediğim husus başka.
Bir hakimin lojmana girebilmek için Adalet Bakanı'nı araya koyma zorunluluğu hissetmesi.
Bir ülkede "Adalet mülkün temeli" ise, o ülkenin hakimini, en iyi lojman demeyelim de, görev yaptığı ilin en iyi evlerinde oturtması gerekir.
Yargının önemini kavramış bir ülkede yargıçların kimseyi araya sokmadan kaliteli bir konut bulabilecek düzeyde olması gerekir.
Hedef, tüm kamu çalışanları için standartları yükseltmektir elbette.
Ancak yargı mensuplarının özel bir konumu vardır.
Bir siyasiden lojman için torpil talebinde bulunmak durumunda kalan bir yargıcın bağımsızlığı tartışmalı duruma girer.
Çünkü kendisine lojman ayarlayan siyasetçi karşısında boynu eğiktir.
O nedenle gerçekleştirilmesi gereken en önemli reformlardan biri yargı reformudur.
Adaletin yansız ve etkisiz işleyebilmesi için yargıçların kimseye minnet edecek durumda olmaması gerekir.
Yargıcın iktidardan tek talebi, bağımsızlığının korunması, çalışma koşullarının düzeltilmesi olmalıdır.
Bunun dışında her türlü talep yargı bağımsızlığıyla çelişir.
İktidarın yargı mensuplarına yakışır bir yaşam standardı sağlaması en önemli önceliği olmalıdır.