Çekler'i,
Welsch'in 2/11 şut, 1/7 serbest atışla 5 sayı ürettiği bir Çek takımını yendik ve eve dönmedik. Savunmada inançla başladık; ilk çeyrekte savunma rotasyonlarına eksiksiz gittik. Oluşan farkı da maç sonuna kadar gerektiğinde takviye ederek kullandık.
Çekler'i hep beraber izledik.
Welsch, Barton,
Benda üç kaliteli oyuncu.
Devamı da Çekler'in Nymburk takımı. Hiç sizi imrendireni bir yönleri var mıydı oyunda? Ben, Mehmet'e Nowitzki örneğinde olduğu gibi yüksek postta bulunan şutları, Hido'nun bire bir oynayacağı izole edilmiş alanları, iyi ikili oyunlardan bugün İbo'ya, yarın iyileşip kadroya döndüğünde Serkan'a bulunacak atışları görmek istiyorum. Çünkü
rakiplerimiz hücum silahlarına bu imkanları yaratmak için özel çalışılmış uygulamalar yapıyor.
Savunmamızın düzenini istiyorum.
Ne oynadığımızı bilip hissetmek istiyorum. Bir gün önce ilk beşte başlayıp Nowitzki'yi savunma görevi alan Semih'in Çekler'e karşı neden bir dakika bile oynamadığını; Avustralya'ya ilk beş oynayan Hakan'ın, o gün niye ilk beş çıktığını, dün niye hiç oynamadığını bilmek istiyorum.
Dün 15 sayılık (25) ve 18 sayılık (428) farkları Hido'nun cesareti başlattı.
İbo'nun özgüveni zirveye taşıdı.
Memo da katkısını yaptı. Sonra...
Kim, ne zaman, kiminle değişti; eli sıcak olan niye uzun süre kenarda oturdu? Bilen varsa, beri gelsin!
TAKIMI İZLERKEN İÇİM ACIYOR Kadroda olan, olmayan oyun kurucumuz da var, şutu atan da, savunan forvetimiz de... Ribaundu alan, pota altını kullanan, dışarıdan atan pivotumuz da... Son yılların, alt yapılarla en değerli nesline ve basketbol yatırımına sahibiz. Bu bizim tutkumuz, işimiz. Ülkemi yurtdışında basketbol koçu unvanı ile temsil ediyorum. Hayatımı kazandığım bu işte, ayaklarımın üstünde sağlam durup dürüst yazmak istiyorum.
Bir Türk olarak, etik olarak Tanjeviç'e, Türk Milli Takım Koçu'na güvenim hep olmalı, ama
basketbol gönlüm, inancım ve hislerim olarak bu düzene güvenim bitti. Basketboldan yediğim ekmeğe hiyanet etmemek için, bunu açıkça söylemek zorundayım.
Bu takımın düzensizliğini izlerken içim acıyor. Yardımlaşmadan uzak, kalitemize yakışmayan, temposuz basketbolu bırakalım artık. Bu çizgide gidersek, hiç arzu etmiyoruz ama, ikinci turda Almanya maçının benzerleri başımıza gelirse hiç şaşırmayın.
Dün maçın başında çok iyi motive olmuştuk. Madrid'de başarılı olmamız için oyuncularımızın kalitelerine inanarak, o formanın heyecanına kapılarak daha da motive olmaları gerekiyor.
Yayın tarihi: 6 Eylül 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/06//didin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.