Kocalarınıza sahip çıkın!

Ev hayatına düşkün, pahalı hediyeler almayan, uğrunuza restoran kapatmayan, çocuğuna bakan, casual (sıradan) bulduğunuz kocalarınızı Hollywood yıldızları kapmak için sırada bekliyor! Yanlış okumadınız; Gwyneth Paltrow, Julia Roberts, Charlize Theron, Kristen Dunst gibi pek çok Hollywood yıldızı; güce ve paraya takıntılı erkekler yerine esprili, bir koltukta kıvrılıp oturabilecekleri, 'iyi bir çocuğa benziyor' dediğimiz tip erkeklerle beraberlikleri tercih ediyor. Magazin basınına sürekli konu olan ilişkilerinde mutluluğu bulamayan Julia Roberts, 2002 yılında kameraman Danny Moder'a aşık olup, evlenmişti. Şimdi 3 çocuğu ve eşiyle beraber mutlu bir hayat yaşıyor. Roberts; "Pahalı ve bol gece kulüplü hayat bana zaten cazip gelmiyordu, onunla beraber olduğumdan beri şimdiye kadar hissettiğimden çok daha ilginç bir insan olduğumu düşünüyorum" diyor. Çoğu zamanlarını, evde beraber yemek yaparak ve çocuklarla geçiriyorlarmış. Julia Roberts geçenlerde televizyonda konuşurken gözlerinin içi parlıyordu: "Danny akşam eve geldiğinde, önce kim sarılacak diye oğlum ile birbirimizi iterek kapıya koşuyoruz."

AŞK MI, GÜÇ MÜ, SEKS Mİ?
Gwyneth Paltrow ve şarkıcı eşi Chris Martin'in pazar günleri en zevk aldıkları şey, gazetelerini alıp, bir kafeye oturmak ve arkadaşları ile cook-out (mangal) yapmakmış. Charlize Thearon da "Basit bir hayatım var ve böyle kalmasını seviyorum" diyenlerden.. Beş yıldır birlikte olduğu erkek arkadaşı Stuart Townsend için; "En iyi arkadaşım, kendime özgü bir şahsiyet olmamdan rahatsızlık duymuyor" diyor. Thearon, Stuart sayesinde şimdiye kadar ilişkilerinde duyduğu güven korkusundan arındığını söylüyor. Tabii yukarıda saydığım kadınlar başarıyı tatmış, kendilerini ispat etmiş, şimdi hayattan ve ilişkilerinden ne istediğini gerçekten bilen kadınlar. Kendi eksikliklerini beraber oldukları erkeğin gidermesi gerekmiyor, gerçekten paylaşabilmek için ilişkinin içindeler. Salı günü sevgili Şengül (Balıksırtı) yazısında güzel kadınlar uğruna bol bol para harcayan erkeklerin ve onların gücünden faydalanmaya meraklı kadınların bolluğunu yazmıştı. Böyleleri aşk ve sevgi mi, yoksa güç ve seks mi satın alıyor? Cevabı hiç de zor değil. Pekçok kadın için beraber oldukları bir erkeğin lüks restoranlarda tanınması, pahalı hediyeler alması, bilmem kaç milyon dolarlık yatırımlarından bahsetmesi, onu 'ideal erkek' sınıfına sokmaya yeter. Zamanında böyle bir-iki erkekle çıkma gafletinde ben de bulundum (evet, bu noktaya hatasız gelmedim) yemeğe çıktığımızda ilginç şeylerden konuşabilmeyi hayal ederken kendimi iş görüşmesinde gibi hissediyordum. İlişkiyi hiçbir yere götüremeyecek, bana kendisini sadece maddi gücü ile ispat etmeye çalışan erkelerden uzak durmayı çabuk öğrendim. Siz siz olun, gözünüzü fazla uzaklara dikmeyin (bir erkekte sizi uzaktan cezbeden özellikler, ilişkiye girdikten sonra sizi mutlu etmeyebileceği gibi kabusunuz bile olabilir, nitekim örneklerini bol miktarda görüyoruz) ait olduğunuzu hissettiğiniz, kendiniz olmanıza izin veren, ihtiyaçlarınızın birleştiği eşlerinizin değerini bilin.