"Dediklerinizin hiçbirine katılmayabilirim ama bunları ifade etme hakkınızı savunurken ölmeye hazırım." (Voltaire) Gazeteci büyüğüm, Voltaire gibi mi düşünüyordu bilinmez ama ben Emin Çölaşan gibi bir kalemin hükümetin baskısıyla susturulduğunu düşünmek bile istemiyorum. Kendi deyimleriyle 'Büyük Gazete' büyük yara aldı! Peki ne oldu da Çölaşan kovuldu? İki şık var. 1-Ya
Hürriyet gazetesi kraldan kralcı davrandı. 2-Ya da her fırsatta "Biz demokratız," diyen AKP'liler kendileriyle uyuşmayan fikirlere ne kadar tahammülsüz olabileceklerini gösterdi. Hangisi doğru? Hükümetten biri çıkıp da "Üzüldük ama bizimle ilgisi yoktur. Yazdıklarına ne kadar katılmasak da bu kalem Türkiye için değerliydi," dese ne olur? İşte o zaman bütün ülke kucaklanır. Sözde değil, özde demokrat olma durumu yani...
Yayın tarihi: 19 Ağustos 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/19/pz/haber,8D79C4F4BE874B80B09EB6B1D87011D8.html
Tüm hakları saklıdır.