2002 seçimleri öncesiydi. Deniz Baykal ve Mehmet Sevigen'le birlikte "küçükbirhelikopterle" Zonguldak'a gitmiştik. Döneceğimiz sırada CHP'nin Zonguldak adayları ile örgüt yöneticileri helikopterin önünde Baykal'la vedalaşıyorlardı. Tabii biz de vedalaştık. Ve sonra da şöyle dedik: - AmanKöksalbeyiincitmeyin...Onasahipçıkın. Deniz bey "birdakika" demişti: - Köksal'ıbendeseverimama...Okarşıpartiden...Bizimrakibimiz...SenisebenimadamlarımaKöksal'asahipçıkındiyorsun. - Ne farkeder Deniz bey... Bakarsınız Köksal bey yarın bir yere gelir, sizin arkadaşların da ona ihtiyacı olur. - Sennesöylüyorsun?..Köksalnereyegelecek,bizeneredelazımolacak? - Ya yarın Meclis Başkanı falan seçilirse...
Daha sonra Deniz bey "buolayıbirkaçyerdeanlatmıştı." Bize de "hani...TBMMBaşkanıolmadı" dercesine. Köksal beyin Meclis Başkanlığı sanırız "Denizbeyindehoşunagitmiştir."