DP'nin 'katmerli zor' günleri

Allah hiçbir kulunu "açlık ve susuzlukla" terbiye etmesin... Hiçbir partiyi de "oysuzlukla ve yüzde 10 barajıyla." Amiiin.
Barajın üstü "ceylan derisi koltuktur."
Barajın altı ise "yokluktur."
Hele "yüzde 7'nin altında oy almak" yoksulluktur.
Zira yüzde 7'nin altına inen parti "Hazine yardımı" alamaz.

Nevzat Ercan DP'nin "güvenilir" adamı:
Genel Başkan Vekili.
Tevfik Altınok da partinin yine "güvenilir" hesap kitap adamı.
Oturdular, konuştular:
- Tevfik bey... Ağustos kapıya dayandı... Ne yapacağız?
- Merak etmeyin, personelin maaşlarını gününde ödeyeceğiz.
Sonra birbirlerine dediler ki:
- Ama çare yok, küçüleceğiz.

DP Genel Merkezi "kiralık bina."
2008 baharında "kira sözleşmesinin süresi" doluyor.
Ama o zamana kadarki kira peşin ödenmiş.
Nevzat Ercan dedi ki:
- Binanın kira dışında ayda 18 milyar da masrafı var... Güvenlik, ışıklandırma falan.
- Binayı kiralamak isteyen bir şirket var... Bina sahibi ile konuşup, binadan erken çıkalım... Verdiğimiz birkaç aylık kirayı da geri alalım.
- Akay Caddesi'ndeki eski Genel Merkez' e taşınalım... Orası partinin mülkü.
- Ve artık ayağımızı yorganımıza göre uzatalım.

Bazı "parti büyükleri" Nevzat Ercan'a sordular:
- Mehmet Ağar "yazılı istifa" verdi mi?.. İstifa mektubu "kayda" geçirildi mi?
Nevzat bey de onlara dedi ki:
- Ağar istifa kararını basın müşavirine yazdırmış... Basın müşavirini çağırdım, o yazıyı aldım, dosyaya koydum.
- Kendisiyle telefonda da konuştum, çekildiğini söyledi.
- Bu beyan yeterlidir... Aslolan irade beyanıdır... Devlet memuru değil ki yazılı istifa isteyeyim.

Bazı "meraklılar" da partinin kasasını sordular:
- Nasıl?.. Tamtakır, kuru bakır mı?
Nevzat Ercan "hayır" dedi:
- Sayın Ağar'ın ayrıldığı gün partinin kasasında 11.3 trilyon vardı.

Nevzat Ercan dedi ki "zor günler."
Elbette zor.
Baraj altında kalmak "siyaseten zor."
2 seçim üst üste barajın altına düşmek ise "katmerli zor."