Türkiye'nin derdi iş ve aş!..
Türkiye, el alemin sıcak parasıyla değil, kendi emeği, sermayesi ve üretimiyle bunu başarmak zorunda!.. Oysa
paradigma üretim dostu değil! Büyümeyi,
üretime dayalı ihracatla sürdürebilir hale getirmek şart. Buna değişim diyorlar. Kim ne derse desin değişim siyasi iradeye bağlı!..
Peki ,
AK Parti bunu başarabilir mi?
22 Temmuz 'da sandıktan çıkan sonuca bakılırsa başarmaması için bir neden yok. İşsizlik sorununu çözen bir iktidar, küresel dünya ile bütünleşir. Sırtı da yere gelmez.
14. Olağan Genel Kurulu 'nu Ankara'da yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (
TİM), değişime dikkat çekti. İkinci AK Parti dönemi başlamadan
faiz ve
kur konusunda çok fazla tartışmaya girmek istemedi. TİM Başkanı
Oğuz Satıcı , "Bir demet Türkiye" vizyonuyla Başbakan Erdoğan'a net mesaj gönderdi.
"Hazırlanacak ulusal kalkınma programında biz de varız!" dedi.
Görüşümüz, ihracatçı bu kez "müdebbir" davranma eğilimi içinde.
"Hükümeti sev, Merkez Bankası'nı döv!" politikasını geride bırakmış gibi görünüyor.
Çünkü öncelikler farklı. Artık sırada
itibar yönetimi var. Bana göre en önemli çapa
itibar yönetimi. İçi oya gibi işlenmeli. "Kürt sorununu çözecek
demokratik uzlaşma , Merkez Bankası özerkliğini içine alan bir
ekonomik koordinasyon , orta vadede ekonomide ithalatın ağırlığını azaltacak
AB odaklı bir üretim stratejisi..."
Meselenin özü bu. İşin içinde insan var. Bu noktada Satıcı'nın
"Türkiye'nin yaratıcı insana ihtiyacı var. Bunun için meslek eğitimine dört elle sarılalım" değerlendirmesini çok önemli buluyorum.
Meslek sahibi olmak demek
"iş ve aş sahibi olmak" demek değil mi? Altın bilezik sahibi olmak az şey mi?
Türkiye'nin sınıf atlaması için yaratıcı fikirlere ihtiyacı var.
İşte daha bir yılını bile doldurmamış olan Türkiye'nin özerk
"Yüzme Federasyonu" Başkanı
Dr. Aydın Karakuzu ilk adımı atmış. Bir hafta önce Devlet Bakanı
Kürşad Tüzmen ile TİM Başkanı Oğuz Satıcı'ya bir rapor sunmuş. Başkan Karakuzu ,
"Türkiye'de havuz sayısı fazla, o yüzden atıl duran ve suyu boşaltılan havuzlarda güreş sporu yapılıyor" diyor.
Atıl havuzları yüzmede kullanmak isteyen federasyonun isteği şu;
"6 çalışanım,
1.5 trilyon lira bütçem var. Yüzme, gelişmişlik göstergesidir. Sonuçta yüzücü bir bakanımız var. Niye yüzmede TİM ile işbirliği yapmıyoruz? Gelin, Türkiye'nin en fazla ihracat yapan
100 şirketi bizim federasyona
1000 dolar bağışlasın, birlikte yola çıkalım!.."
Niye olmasın!..
Hem Devlet Bakanı Tüzmen hem de TİM Başkanı Satıcı, öneriye sıcak bakıyor. Çünkü Bakan Tüzmen, 2 Ekim'de Mersin Kız Kalesi'nde yapılacak Avrupa Şampiyonası'nda yüzecek. Belki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da şampiyonaya katılır ve Rodos'ta değil de Mersin'de yüzer!
Sinerji ve
model yaratmak işte buna denir...
Yayın tarihi: 31 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/31//haber,B7B3853B08BE44E09F59A86AB0F6516D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.