CHP'nin başına kim gelecek?
Şu günlerde cevabı aranan soru bu. Kimse bu saatten sonra Deniz Baykal ve çevresinin o koltuklarda oturuyor olmaları üzerinde durmuyor. Gideceklerine kesin gözüyle bakılıyor.
Ama korkulan kimin geleceği?
Korkulan diyoruz çünkü CHP'nin içiyle dışı arasında inanılmaz bir güvensizlik var. Herkes birbirine bilenmiş durumda.
Dışarıda kalan sosyal demokratların durumu da farklı değil. Çok parçalı, çok başlı bir yapı söz konusu.
Tek ortak yanları,
"Baykal gitsin, gerisi kolay!" Yani Baykal ve ekibinin gitmesi "
tufan" a da dönüşebilir,
"değişim rüzgarı" na da...
Peki kim bunlar?
Birçoğu CHP üyesi olmasına rağmen
"dışarıda" görünen muhalif grupların en dikkat çekici ismi
Mustafa Sarıgül ve arkadaşları.
Toplumda karşılığı olan bu ekip, uzun zamandan beri CHP'nin topluma açılmasını ve parti içi demokrasiyi savunuyor. Hatta parti tüzüğü bile hazır. Ancak sosyal demokrat "aydınlar" bu grubun, halkla güçlü bağını kabul etmesine karşın siyaseten "donanımlı" olmadığını ileri sürüyor. Dahası genelde de bu ekibe yönelik Türkiye'nin temel sorunlar konusunda ortaya bir proje koymadıkları eleştirisi var.
Hikmet Çetin, Celal Doğan, Mehmet Moğultay ve Fikri Sağlar: Bu isimlerin eski veya devam eden CHP üyelikleri dışında siyasi ortak paydaları olup olmadığı bilinmiyor. Sadece Celal Doğan'ın sosyal demokrat politikalar konusunda yeni açılımlar getirdiği, çalışmalar yaptığı ve bir iddiasının olduğu biliniyor.
10 Aralık Hareketi: DİSK ve sol aydınların oluşturduğu bu yapı seçim öncesi bir arayışa girdi ancak beklenen çıkışı yapamadı. Şimdi CHP ekseninde "
demokratik bir parti" yapılanması gerektiğini savunuyor.
Ercan Karakaş : Uzun yıllardır sosyal demokrat bir parti arayışını sürdürüyor. Son gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:
"Son dönemde ortaya çıkan sol oluşumlar ve bazı sol partiler bu süreçte kendini yok saymalı. Grupsal ve kişisel beklentilerle hareket edilmemeli. Solun artık böyle küçük grupçukları bir tarafa bırakması gerekiyor. Birlikte hareket etmek gerekiyor. Önümüzde yeni bir süreç var. Bu süreci ortak değerlendirmeliyiz."
Seçim sonrası öne çıkan bu grup ve isimler dışında da çok sayıda isim var. Onların da harekete geçtiği ve görüşmeler yaptığı kulislerde konuşuluyor.
Manzara şu, CHP'ye yönelik "dışarıdan" muhalefeti iki ana eksende toplamak mümkün.
Sarıgül ve diğerleri...
Bir tarafta halkla bağı güçlü bir Sarıgül, diğer tarafta belli siyasi birikimi olan sosyal demokrat aydınlar var.
Peki buradan yeni bir sosyal demokrat sentez çıkamaz mı? Süreci ve tartışmaları yakından izleyeceğiz. Şimdi gelelim CHP içinde neler olduğuna...
En yoğun hareketlilik İstanbul'da yaşanıyor. CHP İstanbul il ve ilçe yöneticileri, üyeleri son günlerde sık sık bir araya geliyor ve durum değerlendirmesi yapıyorlar. Aynı şekilde diğer illerde de
"Bu böyle gitmeyecek" düşüncesi hakim. Tek sorun ettikleri şey ise
"Lider kim olacak?" Baykal'ı aşacak yeni bir liderin olmayışı içerideki arayışın tıkandığı nokta. Bu nedenle bütün gözler eylül başında toplanacak parti meclisinde. O toplantının sert geçeceği ve o tartışmalardan yeni bir çıkış yaratılacağı umudu var. Bu noktada öne çıkan isimler ise
Faik Öztrak ve
Örsan Öymen Kunter ...
Aslında hem parti içinde hem de parti dışında temel sorun tüm bu ekipleri bir arada tutabilecek, toplumda umut yaratacak ve
"sol koalisyonu" gerçekleştirecek yeni politikalar yaratmak ve bu politikaları topluma sunacak yeni bir ismi bulmak.
Bu da doğal olarak ortada çok sayıda ismin dolaşmasına neden oluyor. Öyle ki merkez sağda adı geçen Prof. Dr. Süheyl Batum bile CHP içinde konuşulan isimler arasında.
Şimdilik her iki kesim de ağırlıkla isim arayışında. Bu isim Anadolu'yu yeniden hareketlendiren Sarıgül mü olacak, yoksa yeni bir isim çıkıp bütün hesapları alt üst mü edecek? Belli değil.
Ama belli olan bir şey var; bu arayış yeni kırılmalar da yaratsa artık durmayacak...
Yayın tarihi: 31 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/31//ovur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.