Kim bu adam! Adı
Anton Keller. Türkiye'de Keller'ı tanıyan yok! Kendisi burnumuzun dibindeki
Musul Vilayet Konseyi'nin Konsülü. İsviçreli bir
diplomat ve
avukat. 1992'den bu yana
Birleşmiş Milletler'in Musul'daki
yasal temsilcisi. Şaşırmayın!..
Özellikleri var.
İyi bir arabulucu.
1979 yılında
İran ile
ABD arasında yaşanan rehine krizinde
ABD adına İran'la,
Yugoslavya'daki iç savaşta
Sırbistan ile
Bosna arasında arabulucuk yapmış.
Ayrıca
İsrail ile
Filistin arasında da arabuluculuk yapıyor. Musul Vilayet Konseyi çatısındaki
Diyala şehrinde Filistinlilerin '
sürgün hükümeti' kurması konusunda alternatif bir çalışma yürütüyor.
Diyeceksiniz ki, Keller'ı kim konsül olarak tayin etmiş?
Tartışmalı bir konu! Kimine göre ABD'li petrol şirketi
OCCIDENTAL OIL tayin etmiş.
İlgilisi bilir,
'Ekopolitik.org' sitesi editörü
Murat Sofuoğlu Keller ile ilginç bir söyleşi yapmış. Sofuoğlu'na göre Keller,
"Dünyadaki çatışma çözümü sorunlarını" irdeliyor.
Kolay anlaşılacak biri değil.
Bir tarafta dünyanın su sorununu araştırıyor. Diğer tarafta
OECD'nin ekonomik suçlar üzerinde yaptığı çalışmalara katılıyor.
ABD ve
AB ilişkileri,
azınlık hakları uzmanı.
'Ulus kurma' konusunda kafa yoruyor.
Kuzey Irak konusunda,
"Burası Osmanlı İmparatorluğu'nun Musul Vilayeti'dir" diyerek "
Kuzey Irak'ın tarihsel derinliği anlaşılmadan Kürt sorunu çözülemez, Kuzey Irak tanınmamaz!" yorumu yapıyor.
Kafam karışıyor!..
Keller diyor ki; "
Barzani ve Talabani gibi karakterler çok fazla büyütülüyor. Bu ikili, Kürt halkının gerçek temsilcisi değil. Musul Vilayeti Konseyi içinde Türkiye'ye sıcak bakanlar var." Buyrun tartışmaya!..
Gelin görün ki, Türkiye'nin küçük bir sorunu var. Bu sözleri değerlendirecek bir Musul uzmanı yok!
Konuyu AK Parti eski milletvekili
Mehmet Dülger ve Başbakan Erdoğan'ın dış politika danışmanı
Ahmet Davutoğlu takip ediyor.
Oysa Musul, Türkiye için hassas bir konu.
Niye demeyin!..
Türkiye'nin çözülmesi gereken en temel sorunu Kürt meselesi değil mi? Bu sorun çözülmeden Türkiye'nin lig atlaması ve ekonomik sorunlarını çözmesi mümkün mü? Türkiye,
27 yılda Doğu ve Güneydoğu sorununun çözümü için başta askeri harcamalar olmak üzere kayıp, tazminat, bakım olmak üzere
250 milyar dolar harcadı.
Bir yığın insanını kaybetti, onca şehit verdi. Aileler acı çekiyor.
Acilen sağlam bir Ortadoğu politikasına ihtiyacı var.
Bu noktada Keller'a kulak verin:
"Ortadoğu'nun ve
Türkiye'nin Güneydoğusu'nun en temel sorunu,
Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasıyla ortaya çıkan problemleri tanımlıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti'nin
halefi olarak bu sorunların merkezinde yer alıyor.
Bu rolü oynamaya niyetli misiniz? Yoksa rüzgâr nereden eserse oraya gidip felaketi mi bekleyeceksiniz? ABD, Irak'ta bir bataklığa saplandı. Bu noktada devreye girerseniz, belki de bu yaklaşımınızdan dolayı ABD sizi sempatiyle karşılayacak, en azından size karşı çıkmayacaktır. Bir şeyler yapmanıza izin verebilir."
Haydi tartışmaya!..
Yayın tarihi: 26 Temmuz 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/26//haber,5900E20C06524F93885666B03E4BA7D8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.