Arkamda durmadı

SABAH, Beşiktaş'ta Basın Sözcüsü Gülnaz Arsel'in istifasını cuma günü vermesiyle sonuçlanan yönetim krizi ve iç çekişmelerin kara kutusunu açtı. Gülnaz Arsel merak edilen tüm sorulara içtenlikle yanıt verdi. İşte o sorular ve yanıtları... nBeşiktaş'ta yönetime nasıl girdiniz? Başkan aradı ve benimle görüşmek istediğini söyledi. Ümraniye'ye nezaketen gittim. Oturur oturmaz, 'Sizinle çalışmayı çok istiyorum. Çok faydalı olacağınıza inanıyorum. Bu konuda ısrarlıyım' dedi. Ben de 'Önce eşime bir sormam gerek. İkincisi de aktif görev isterim, mesela basın sözcülüğü' dedim. Şaşırdı. 'Medeni cesaretinize hayranım. Çok zor bir iş bitiyorsunuz?' deyince 'Benim isteme nedenim, basının önüne çıkmak değil. Nedenim, burada tüm günlük işleyişi takip edebilmem için bilgi akışının üzerimden geçiyor olması ve aktif bir görev olması' dedim. Bu görüşümü kabul etti. Daha sonra, 'Kimseyi tanımıyorum. Kulübün işleyişine, prosedürlerine tam olarak hakim değilim. En azından 6-7 ay direk size bağlı çalışayım' dedim. Kabul etti.

* Sıkıntılar buradan mı çıktı? Çalışmaya başladıktan sonra önce bu yönde kargaşa çıktı. Direk başkana bağlı çalışacağımı yeri gelince söyledim. İcrada değildim. Ama başkanla konuşulacak meseleleri başkanla konuşuyor, icraya gidecekleri de icraya yolluyordum. Çok sorun yaşadım. Mesela medya takip hizmeti için ortaya koyduğum proje 5 ay sonra imzalandı. Beşiktaş'ta işlerin nasıl yavaş işlediği için bir örnektir. Kulüp amatörce yönetiliyor. Herkesin sınırlarını iyi çizmek gerek.

* Trabzon'daki demeç ve sonrasındaki gelişmeler bu sürecin başlangıcı mı? Maçtan 1 hafta sonra toplantıda yönetici arkadaşım Hakan Aksoy, 'Trabzon taraftarı kendi takımını iyi destekledi dediniz. Ama o taraftarlar kendi takımlarına destek verirken, bize taş attılar. Böyle açıklamalar bizi zor durumda bırakır' deyince ben de 'Maç sırasında hiçbirimizin taş atıldığından haberi var mıydı?' dedim. 'Hayır' cevabı geldi. O zaman neyin mücadelesini veriyoruz. Kimsenin haberi yok ki... Fakat Celal Bey garip bir tavırla 'Buranın futbol şube sorumlusu kim?' dedi. 'Sizsiniz' dedim. 'Hayır kim?' dedi. 'Sizsiniz?' diye tekrarladım. Kolot, 'O zaman ben ayrı, siz ayrı konuşursak ne olacak?' dedi. Ben de bunun üzerine, '6-7 gün geçti. Bunu yeni mi söylüyorsunuz' yanıtını verdim.