Kısmetimde yine erkek annesi olmak varmış!

Geçtiğimiz sezon 'Altın Paten' kazandığı 'Buzda Dans' yarışmasıyla adından çok söz ettiren, daha sonra 'Şarkı Söylemek Lazım'la sunuculağa transfer olan Zeynep Tokuş, üç buçuk aylık hamile! Önceki evliliğinden bir oğlu olan Tokuş, ikinci çocuğunun da erkek olacağını söyledi. Mahsun Kırmızıgül'ün yönettiği 'Beyaz Melek' filmiyle sinemaya dönüş yapan Zeynep Tokuş, su sıralar Ulus'taki evinde dinlenip, ikinci bebeği için hazırlık yapıyor. Bizi de evinde ağırlayan Tokuş ile geçen sezonun kritiğini, hakkında çıkan haberleri ve gelecek planlarını konuştuk.

* 1998 yılında Türkiye Güzeli seçildiniz ve o andan itibaren tanınmaya başladınız. Daha önce neler yapardınız? Ankara'da, Bilkent'te grafik tasarımı, sonra da stilistlik okudum. Ortaokul yıllarından beri hayalim modacı olmaktı. Beymen Akademia'nın yarışmaları vardı; onlara katıldım ve ilk beşe girdim. Hedefim İstanbul'a gelmek ve meşhur bir stilist olmaktı. Babam ise tek başıma İstanbul'da yaşamama izin vermiyordu. İstanbul'da hiç akrabamız da yoktu. Babamın ofisinde çay yaptığım günlerden birinde, kara kara düşünürken; televizyonda güzellik yarışmasının anonsunu gördüm... 'Araba, cep telefonu, para veriyoruz' diyorlardı. Hemen atladım tabii!

OYUNCULUĞU ÇOK SEVDİM

* Aileniz karşı çıkmadı mı buna? Elbette ailemin buna karşı çıkacağını biliyordum. Onlar için ünlülerin camiası kurtlar sofrası gibiydi. Endişelerinin haklı olduğu taraflar da vardı belki ama ben hayatımı İstanbul'da kuracağıma ve mutlu olacağıma çok inanıyordum. Her şey çok olumlu gelişti ve yarışmayı kazandım. Uzun zaman ailemle küs kaldık ama sonradan barıştık.

* Daha sonrası nasıl gelişti? Kraliçe seçildikten hemen sonra 'Deli Yürek'te rol almaya başladınız değil mi? Hayalim modacı olmaktı ama bir anda başka teklifler yağmaya başladı. Kabul etmek zorunda kaldım. 'Deli Yürek'te oynamak için tereddüt ettim ama sonra kendimi kamera karşısında buldum. Oyunculuğu deneme şansım olmasaydı, bu mesleği bu kadar seveceğimi düşünemezdim. Oyunculukla ilgili eğitim almadım ama çalıştığım her insandan bir şeyler öğrendim.

* Ünlüler camiası için 'kurtlar sorfrası' dediniz. Böyle şeylere tanık oldunuz mu ya da yaşadınız mı? 'Deli Yürek'i çekerken çok zor zamanlarımız oldu. Maddi açıdan sıkıntı yaşadık. O zorluklar bizi biraraya getirdi ve ekiple aile gibi olduk. Dostluklar, arkadaşlıklar kuruldu, sevildik, sevdik. Dolayısıyla ben kurtlar sofrasını hiç görmedim!

ALP İYİ Kİ CESARET ETMİŞ

* Eşiniz Alp Nuhoğlu, jinekoloğunuzdu. İlişkiniz evliliğe nasıl uzandı? İstanbul'a ilk geldiğim zamanlarda, doktora gitmem gerekiyordu. Burada tanıdığım pek kimse olmadığı için Ankara'da doktor olan eniştemi aradım o da bana Alp'in ismini verdi; ben de hasta olarak gittim. Hatta ilk çocuğuma hamile kaldığım zaman da ona gidiyordum. Çok emin değildim bebeği isteyip istemediğimden. İşlerimin çok yoğun olduğu bir dönemdi. 'Acaba doğru zaman mı?' diye endişeleniyordum. Ama Alp beni çok rahatlattı o sıralar. Onunla konuştuktan sonra kendimi hazır hissettim. Çok iyi bir doktordur bu anlamda. Sonra Alp doğdu, biz babası ile ayrıldık ve geçen zamanla birlikte bir şekilde Alp Bey'le aramızda arkadaşlık gelişti. Sonra da evlendik.

* Birçok insan doktor-hasta ilişkisini etik bulmuyor ama... Evet doğru, bana da eleştiriler geldi. İnsanların yadırgadıkları, garip buldukları bir durum. 'Alp Bey böyle bir şeye nasıl cesaret etti?' diye soruyorlar. Ben de 'İyi ki böyle bir şeye cesaret etmiş. İkimiz de ebediyen birlikte olmak istediğimiz insanı bulduk. Belki o cesaret edemeseydi ben de edemeyecektim ve hiçbir zaman bir araya gelemeyecektik' diyorum.

* Ama evliliğinizin ilk dönemlerinde büyük çalkantılar yaşadınız. Madem severek evlendiniz, neden bunlar yaşandı? Birbirini seven çiftlerin evliliğinde bile bazen çok kötü durumlara gelinebiliyor. Bunun en önemli sebebinin iletişim bozukluğu olduğunu anladım. Eğer eşinizle konuşamıyor, biriktirdiğiniz yaraları her fırsatta öne çıkarıyorsanız; ilişki kötüye gidiyor. Bizim yaşadığımız problem; birbirimize güven duymamak ve samimi olmamaktan kaynaklandı.

* Bu dönemleri nasıl aştınız? Cevdet Tosyalı'dan profesyonel yardım aldım. Hala da ara sıra gidiyorum. Aslında kendisi pedagog ama bize sorunları aşmamızda çok yardımcı oldu.

İLK ÜÇ AY ZOR GEÇİYOR

* İkinci çocuğa nasıl karar verdiniz? Karar vermedik, sürpriz oldu aslında! (Gülüyor) Allahın bir lütfu... Ben zaten oldum olası çocukları çok sevmişimdir. Hep kalabalık bir ailem olsun isterdim. Planlamamış olmamıza rağmen Alp de ben de bebek konusunda çok mutluyuz.

* Cinsiyeti belli mi? Belli, erkek. Benim kısmetimde erkek annesi olmak varmış! (Gülüyor)

* Belki üçüncüsü kız olur... Bilmiyorum. Şu ilk üç ayda neler çektiğimi unutursam, o zaman üçüncüyü de düşünürüm.

* Çok mu sıkıntılı geçiyor hamilelik? Bu sıcaklarda biraz zor tabii. Hamileliklerimde ilk üç ay çok sıkıntılı geçiyor. Ama artık bebek 3.5 aylık oldu. Şimdi keyfim yerine geldi.

* İş açısından çok verimli bir sezon geçirdiniz. Bebeğin kariyerinizi sekteye uğratacağından korkmadınız mı? Hiçbir zaman kariyer planlayan bir insan olmadım. Kurduğumuz planlar çoğu zaman işe yaramıyor. O yüzden neyi canın istiyorsa yapmalısın. Çocuğumu istiyorum ve işimle ilgili hiçbir endişem yok.

* Önümüzdeki sezon televizyon için bir projeniz olacak mı? Evet, hamileliğim süresince rol alacağım bir televizyon projesi var. Hamileliğimle doğru orantılı bir senaryosu var. Ama detayları tam olarak belli olmadığı için bilgi veremeyeceğim o konuda.