Popoyu güzel göstermeyen jean'i hiç kimse giymez!

1991 yılında İstanbul'da kurulan ve zamanla ünü dünyanın dört bir yanına yayılan Mavi Jeans'in CEO'su Ersin Akarlılar, markanın global bir moda markası olmaya doğru giden yolda attığı adımları anlattı. Hedeflerinin sektörün 'en büyüğü' değil 'en iyisi' olmak olduğunun altını çizen Akarlılar, "Jean sektöründe en parlak dönem yarınlardır" dedi...

* Nerelerde merkezleriniz var ve ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?
New York, İstanbul ve Sydney'de... Aynı zamanda Frankfurt ofisinde ve Vancouver'da da ekipler kurmayı hedefliyoruz. İlk başta bir tek Türkiye ve Amerika'da ekibimiz vardı ama sonra bu işin çok yararını gördüğümüz için merkezleri çoğalttık. Toplam sayı 27 civarında. Aynı zamanda 100'ü Türkiye'de, toplam 160 tane mağazamız var.

* Bir süredir ünlü modacı Rıfat Özbek'le çalışıyorsunuz. Bu fikir nasıl doğdu?
Marka direktörümüz ve kızkardeşim Elif'in fikriydi. Aslında daha önce de işbirliği yaptığımız bazı Hollandalı ve İtalyan tasarımcılar vardı. Ama onların Rıfat Özbek gibi kendi kreasyonları yoktu.

İŞİNİ İYİ YAPMAYAN TOKADI YER!
* 'Mavi Fits' kavramından ve nasıl geliştiğinden bahseder misiniz?
1990 yılında kardeşim Elif'le böyle bir şey yaratmak istediğimize karar verdik. 1994'ün ortalarına doğru bu fikir iyice gelişti. 'Mavi Fits', Mavi markasının nereye konumlanacağıyla ilgili bir şeydi; önce vücuda çok iyi oturacak, ikinci olarak hangi bölgeye giderse, modelde ona göre bazı değişiklikler yapılacak. Daha büyük anlamda ise kaliteli ürünü temsil eden bir kavram bu... Jean alımında en önemli kriter, modelin vücuda oturmasıdır. İstediği kadar ucuz olsun, oturmayan jean'i almazsın! Rengi istediği kadar güzel olsun, poponu güzel gösterdiğini düşünmezsen giymezsin! Jean'in olmazsa olması budur. Biz, bunu olabilecek en iyi şekilde yapmaya niyetlendik.

* Oliviero Toscani ile çalıtığınız son reklam kampanyası çok konuşuldu...
Biz üzerinde konuşulsun diye yola çıkmadık. "İyi olduğu için mi, ünlü olduğu için mi çalıştınız?" derseniz, iyi olduğu için derim. İşinde iyi olup, ünlü olmayanlar da var ama Toscani hem iyi, hem de ünlü. Yapacağı işin iyi çıkacağını düşündük. Akdenizli olması, bizi anlaması, daha önce benzer işler yapması, olumlu etkenlerdi.

* Bir de organik seri çıkarttınız. Bu ne kadar önemsiyorsunuz?
Çok önemsiyoruz. Devam da edeceğiz. Hatta daha da ileri gidip, şöyle söyleyeceğim: Bütün hükümetlerin bu işi çok ciddiye alıp, projeler üretmeye başlaması lazım.

* Sizce jean'i dünya genelinde bu kadar özel kılan nedir?
Jean çok demokratik bir şey. Hem gençler, hem yaşlılar için... Aynı zamanda işçinin, çalışanın forması gibi. Bohem bir tarafı da var. Hem gece, hem gündüz için ideal. Gece için son derece seksi bir kıyafet. Bu kadar çok kalıba girebilmesi yani demokratikliği jean'in sürekliliğini sağlıyor.