Fenerbahçe için yorumlar yapıyoruz. Genelde eleştiri dozu yüksek konuşup, yazıyoruz. Buna tepki gösterenler var;
"Hiç mi iyi bir şey yok?" diyorlar. Evet, ne yazık ki yok.
Fenerbahçe yönetimi veya taraftarı umudunu Roberto Carlos'a bağlamış, yeni sezonda büyük yıldızının her şeyi değiştirmesini bekliyorlar. Yönetim arasında
"Her şey farklı olacak" diyenler de var. Nedenini sorduğumuzda,
"Kezman'ı görün bu sene" diyorlar. Yani yine futbolculara bel bağlanmış, birikisinin göstereceği performans ile başarının gelebileceğine inanılmış. Yeni sezon öncesinde, her şey hazırlık etabındayken karamsarlık doğru değil. Hazırlık maçlarının performansına fazla bakılmaz. Denilir ki;
"Yeni takım, zamana ihtiyacı var." Bunlar doğru yaklaşımlardır. Futbolcuya bel bağlamaktansa, düzene ve sisteme umutlanmak gerekir.
Ama acı gerçek şu ki, Fenerbahçe'de bunun içinde beklenecek bir gelişme yok. Takım yine maçı 70 metrede oynuyor. Alanı daraltmak, küçültmek adına hareket edilmiyor. Klasik tabirle blokların hareketi yok. Futbolcular maçı doğaçlama yaşıyorlar. HİÇBİR YENİLİK VAR MI? Sezon başı hazırlıkları erken başladı. Bugünler itibarıyla bir ay doldu. Sezon öncesi çalışmanın gereği olan ağırlık idmanları yapıldı mı? Futbolcular aletlerin altına girip, güç idmanı yaptılar mı? Bildiğimiz kadarıyla hayır. Bu gelecekte ne gibi dezavantajlar doğurabilir. Sakatlıklar artabilir, kondisyon problemleri yaşanabilir, ikili mücadelelerde kayıplar artar. Geçen sezonun üstüne konulan bir yenilik var mı? Görevlerde farklılaşma, taktiklerde değişiklik görüldü mü? Yine yok. Tüm bunlara rağmen denilebilir ki; bu eleştirilen takım geçen senenin en çok gol atanı, en az yiyeni, en çok galip geleni, derbilerde yenilmeden çıkan, şampiyon ekip.
Sorun da burada zaten. Bunu yapan, bu takım mıydı? Yoksa kalplerini ortaya koyup, artık olmayanlar mı?
Yayın tarihi: 28 Temmuz 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/28//bilgic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.