Küre mimarisi tekniği uygulanmış

Sydney operası, mimarının ancak 'küre mimarisi' tekniğini uygulayarak çözümlediği özellikler içeriyor. O kabukçatıları öncelikle inşa etmek, sonra da üzerlerini özel İsveç- Hogana fayans panolarla kaplamak hiç de kolay olmamış. Bu özel kaplama, binayı her ışıkta ve günün her saatinde değişen sanki tanrısal bir görünüme kavuşturuyor. Günümüzde ise bakım ve temizlik sorunları getiriyor. Opera sahnesinin üstünde yer alan ve 'fly tower' denen bir kule-yapı, dekorların özel asansörlerle dikey biçimde inip çıkmasını sağlıyor. Tüm salonları deniz yönünde çepeçevre dolanan ve harika bir manzara sunan fuayelerin geniş pencereleri, son yıllarda konmuş. Ama yapıya kusur bulanlar da yok değil. Kimileri özellikle akustik sorununun iyi çözümlenemediğini, asıl projeye aykırı çok şey yapıldığını söyleyip binayı 'kusurlu bir şaheser' diye niteliyor. Ama kimileri, Sydney Opera Binası'nın 'her bölümünün aynı şarkıyı söylediği ve bütünün soylu bir parçası olduğu bir başyapıt' olduğunda israrlı. Bina Sydney'in simgesi olmuş, tüm çevresini de değiştirmiş ve koca kentin en çok ziyaret edilen bölgesi haline getirmiş. Evet, kusurlu veya kusursuz, bu bina bir mimarlık başyapıtı. Ve şüphe yok ki 'ölmeden önce görmeniz gereken yapılar' listesine mutlaka dahil edilmeli.