Türkiye Futbol Federasyonu geçtiğimiz hafta yabancı sayısını açıkladı: 6+1.
Karşılıklı istekleri göz önüne alıp tahmin ettiğim karara vardılar. Bence bugünkü aşamada en doğrusu yapıldı. Aksi bir durum (zaten bu konuda sıkıntılar yaşıyoruz) Milli Takımımız'ı olumsuz etkilerdi.
Madalyonun öbür yüzüne baktığımızda futbolda belli ekole sahip üst düzey ülkelerin kulüp takımları sınırsız yabancı hakkı kullanıyorlar. Şampiyonlar Ligi'nde iddia sahibi bazı takımlarda 9-10 yabancı ilk 11'de yer alıyor.
Ama bizde yabancı sınırsız olsa her yönden güçlü bu rakiplerle yarışma şansımız var mı? O kalitede yabancıları transfer edecek ekonomiye sahip miyiz? Ligimizin seviyesi Avrupa kulvarı için yeterli mi? Hepsinin cevabı hayır. İşte bu yüzden kendi futbolcularımızla reform yapmamız gerekir. En ciddi örnek Galatasaray'ın UEFA şampiyonluğu. Biri kaleci toplam 4 yabancıyla, yani bizim çocuklarımızla Galatasaray bu başarıya ulaştı. O jenerasyon Milli Takımımız'a yükselme dönemi yaşattı.
Yazımın bu bölümünde de Trabzonspor analizi yapacağım. Trabzonspor hazırlıksız çıktığı Intertoto'nun ilk maçında zayıf rakibi karşısında Avni Aker'de farka gitti. Ancak bu maç ölçü kabul edilemez.
Bana göre önümüzdeki sezon biraz daha iyi performans gösterilecek ama geçen seneye benzer sıkıntılar da yaşanacaktır.
Çünkü eldeki kadroyla iyi işleyen bir sistemi oturtmak mümkün değil. Defansın oyunu başlatması yeterli değil. Toplar genelde isabetli ve ayağa çıkmıyor. Orta sahada Hüseyin, Ayman, Hasan, Ferhat devamlılığı olan, rakibi bozan oyuncular. Ancak kolektif sıkıntıları var.
Bir de bunlara benzer yapıda yeni transfer Serkan eklendi. Fenerbahçe'de istediği şansı bulamayan, en önemlisi de hem Daum hem de Zico'nun kendisine bekte görev vermesinin sıkıntılarını yaşayan Serkan, çabukluğu ve devamlılığıyla orta sahada Trabzonspor'da mutlaka çıkış yakalayacaktır. Zaten ilk maçında hiç yabancılık çekmedi. Ancak teknik kapasitesi sınırlı takım bu orta saha oyuncularıyla ve geriden oyunu iyi başlatamayan defansıyla nasıl organize olacak?
İki yetenekli isime göz attığımızda Gökdeniz hiçbir zaman oyunu yönlendiren bir oyuncu tipi değil. Ceyhun da 10 numara olamaz. Çünkü önemli yeteneklerini bireysel kullanan ve bu yanlışından senelerdir vazgeçmeyen bir oyuncu. Ziya Doğan bu sezon için iddialı konuşuyor. Sezon başı hazırlıklarının da kendisi tarafından yapılmasına ayrıca güveniyor. Ancak günümüz futbolunda hırs, tempo, pres önemli ama başarı için bu ilkeler yeterli değil.
Kolektif yapıyı sağlıklı hale getirmek, topa fazla sahip olmak ve iyi işleyen bir sistem oturtmak gerekiyor. Bu kadro ile oyuna hükmeden bir anlayış ve istikrarlı bir grafik çok zor.
Yayın tarihi: 10 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/10//haber,B6ED265B30164452A15D2714B521992F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.