Bu kaçıncı kez başıma geliyor, artık yazmaya karar verdim.. Sonuncusu, Antalya dönüşü..
Tekerlekler piste konunca, hostes anında anons yapar.. "Uçağın motorları tamamen duruncaya kadar, kemerlerinizi çözmeyiniz ve yerlerinizden kalkmayınız.."
Milyonlarca iniş sonucu alınan önemli bir sağlık ve güvenlik kuralıdır bu ve uçuşun tüm kuralları gibi titizlikle uygulanması gerekir.
Ben en önde oturuyorum.. Uçak pistte ilerlerken, hostes bir daha anons etti. "Sayın yolcular uçağımız henüz durmamıştır, lütfen yerlerinize oturun."
Başıma sık geliyor dedim ya.. Anladım.. Arkaya baktım..
Anasının karnından beş ayda fırlamış biri, businessin oraya gelmiş ayakta bekliyor.. Arkasında üç kişi daha.. İstiflerini bozmuyorlar.. Ben bakmaya devam ediyorum, anlasın diye.. En öndeki sırıtıyor.. Hostes ayni anonsu tekrarlamaya başladı.. Adam gözlerini kapadı, öyle umursamaz duruyor..
İnanılır gibi değil.. Onun için arka arkaya anons yapılıyor, adam pervasız..
Hostes bunun üzerine bizzat ona hitap etti.. "Beyefendi, dönün yerinize oturun. Uçak ani bir fren yapabilir her an, düşersiniz.."
Bu laflar insan olan için yeterli. Ama herifçioğlu insan değil yaratık..
"Düşersem ben düşerim, size ne" demez mi?.
Hostes "Siz düşseniz iyi.. Tepesinde dikildiğiniz yolcunun üzerine düşer, onun bir yerini kırarsanız ne olacak?.."
Mahluk hâlâ dikiliyor orda..
Ben karıştım.
"Uçağın yolcularının sağlık ve güvenliğini tehlikeye sokuyorsunuz. Lütfen yerinize dönün.."
Bana sinirlendi bu defa.. "Siz önünüze dönün.."
"Döneceğim tabii" dedim.. "Siz yerinize dönünce.."
Mahluk kıpırdamadı bile.. Hostes pilot kabinine girdi. Az sonra pilot anons etti bu defa "Yerinize oturun. Yolcularımızın sağlığını tehlikeye atıyorsunuz" diye..
Mahlukla bir daha yüz yüze gelmemek için dönüp bakmadım bir daha..
Şimdi bu mahluk bu sahneyi bir Amerikan havaalanında yapsa, uçaktan elleri kelepçeli inerdi. Elleri kelepçeli ineceğini bildiği için de yapmazdı zaten.. Eğitim, kültür falan değil. Dünyanın her yerinde kural ayni.
Yaptığın yanına kâr kalırsa, her zaman yaparsın. Ama bedelini anında ödeteceklerini bilirsen, sıkar.. Türkiye, kural, yasa ihlal etme özgürlüğünün doruğunda bir ülke.. O mahluk başına hiç, ama hiçbir şeyin gelmeyeceğini biliyor. Hostes, pilot şikâyet etse, polis serbest bırakacak. Polis gözaltına alsa, savcı koyverecek. O zaman niye uğraşasın ki..
Tek yol adamın insanlığına hitap etmek. İnsanlıktan nasipsiz bir mahluk olunca, çare yok..
Peki o insan değil.. Ya ötekiler..
Koca uçaktaki ötekiler..Onlar ne?..
Kimse gücenmesin..
Koyunlar..
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyen koyunlar..
Yüzden fazla insan var uçakta.. Bir kişi kalkıp "Kardeşim hostes haklı, otursana yerine" dese ya.. Tepesinde dikildiği, sağlığını en fazla tehlikeye attığı yolcular dahil, kimsenin çıtı çıkmıyor..
THY'den şikâyete gelince, üstümüze yok.. Bana e-mail yağıyor anında..
Peki siz kurallara niye uymuyorsunuz.. Kurallara uymayanları "Vatandaşlık hak ve görevleri" içinde niye uyarmıyorsunuz?..
Ben gene de tüm THY pilotlarından rica ediyorum. Anonslara uymayanlar için inişte uçağın kapısına polis davet etsinler.. O anasından 5 ayda doğan mahluklar, kapıda beş dakika fazla bekleseler bile kardır.. Belki o zaman yola gelir, belki o zaman "İnsan" olmayı öğrenirler.
Bu arada..
İnanın, ben o mahluktan çok, sessiz kalan çoğunluğa, o koyunlara kızdım..
Bu ülkenin başına gelen tüm kötülüklerin sorumlusu onlar..Tepki göstermeyen, göstermekten korkan koyunlar.. O zaman kurban olurlar sonunda..
Tıpış tıpış!..
Bugünkü Tüm Yazıları
THY, insan da taşımalı, ara sıra..
Yayın tarihi: 10 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/10//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.