Oradaydım...

Herhangi bir şey için "Oradaydım" diyebilmek... Yaşamın içinde
"Oradaydım" diyebileceğin bir anın içinde bulunmak, bulunabilmek... Hayattaki kilometre saati fırıldak gibi dönerken birden onu durdurabilmek... Ne muhteşem bir duygu bu!
Geçtiğimiz Cuma günü Wimbledon Tenis Turnuvası sırasında WTA'in hazırladığı Championships ödül töreni için "Oradaydım" sevgili dostlar. 2011, 2012, 2013 WTA Championships Tenis Turnuvası İstanbul'da yapılacak. Bu, ülkem için en güzel haber. Spor dünyasının en büyük bayan organizasyonu İstanbul'da. Bu, Türkiye'nin uluslararası platformda yaşadığı en büyük değer.
Henin, Sharapova, Mauresmo, Venus, Serena, Dementieva, Ivanoviç, Kuznetsova, Petrova ve belki de yeni yıldızlar, ilk 8 tenisçi içinde yer bulabilmek ve İstanbul'a gelebilmek için bir yıl boyunca raket sallayacaklar. "www.sonyericssonwtatour.com" adresinin ilk sayfasındaki ilk haber, üç yıl boyunca dünyanın en iyi kadın tenisçisinin ülkemizde belirleneceğini dünyaya ilan ediyor.

TENİSİN ZİRVESİ
Wimbledon'da basına hazırlanan odadaki masanın arkasında Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, WTA CEO'su Lary Scott, İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, tenisin efsane ismi Mary Pierce, Başkan Azmi Kumova, Coşkun Erginer ve ben, 60 kişilik bir grupla birlikte "Oradaydık." Her konuşmanın ardından salonu alkışlarla çınlattık. Çünkü WTA, turun büyük turnuvasını bize veriyordu. Yine "www.sonyericssonwtatour.com" resmi sitesindeki tur profiline baktığınızda, Championships Turnuvası'nı 4 Grand Slam'ın önünde birinci sıraya koyduklarını görebilirsiniz. Yani Avustralya Açık, Fransa Açık, Wimbledon, Amerika Açık turnuvalarının önünde yer alan bir organizasyon aldık.

DÜNYA BİZİ KONUŞACAK
Yaklaşık 480 ulusal ve yerel kanalın canlı yayınladığı bir spor şöleni bu. Bu, bize ve ülkemize olan güvenin göstergesidir. İstanbul Cup, üç yılda tenis dünyasının en önemli ve prestijli turnuvasını ülkemize kazandırmıştır. Bir saniyelik reklamın 30 bin Euro olduğu Eurosport'ta 30 saniyelik en basit reklamın maliyetini hesaplamak zor olmasa gerek. Fransa Açık'ta sadece benim yorumladığım final maçında en az 10 kez girdi Türkiye'nin reklamı. 2011'den itibaren kaç bin saniye Türkiye'nin ve İstanbul'un tanıtımı yapılacak. Ve daha da önemlisi, WTA en önemli turnuvasını İstanbul'a vererek, dünyanın en zengin insanlarının yer aldığı bir kitleye bize duyduğu güveni sonuna kadar açıklamış oluyor. Bundan daha güzel tanıtım olur mu?
Wimbledon'da merkez kortta, bize ayrılan özel locada, Serena Williams'ın maçını seyrederken tanık olduğum bir olayı anlatarak yazımı noktalıyorum. Hemen önümdeki bir bayan yanında oturan kişiye "İstanbul'a (Serena'yı göstererek) bu mu, yoksa Venus mü gitmişti?" diye sordu. Dikkat; bu diyalog dünyanın herhangi bir büyük kentinin taksisindeki şoförle geçmiyor. Wimbledon'daki locada geçiyor. Championships bütün Türkiye'ye hayırlı olsun!