Sigortadan şehit maaşına haciz

Zorunlu şark görevi için gittiği Diyarbakır'da 3 yıl önce geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden 29 yaşındaki polis memuru Mehmet Aksoylu'nun eşi Ebru Aksoylu, zor günler geçiriyor. Daha önce eşinin 10 yıllık hizmet süresinin dolmasına 2 ay kaldığı için şehit maaşı bağlanmayan, bunun üzerine hukuk mücadelesi başlatan 25 yaşındaki Ebru Aksoylu, şimdi de güçlükle almayı başardığı maaşının sigorta tarafından haczedildiğini öğrendi. Emekli Sandığı'ndan gönderilen ödeme emrine göre, maaşının 3 bin 833 YTL'sine el konuldu. Bu borç bitene kadar Temmuz'dan itibaren her ay maaşının 4'te 1'i kesilecek.

İKİNCİ KARAR ÇIKMADI
Kaza raporunda, yol yüzde 30, sürücü ise yüzde 70 kusurlu bulundu. Bunun üzerine Ebru Aksoylu, Beyoğlu 2'nci Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açtığı davayla sigortadan, Karayolları'nın kusuru oranında tazminat talep etti. Bir hakim lehte, iki hakim aleyhte karar verince, davayı kaybetti. Yargıtay da mahkeme kararını onadı. Kararın düzeltilmesi talebiyle dosya tekrar Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay ise ikinci kararı henüz açıklamadı. Davayı kazanan sigorta şirketi, yasal olarak avukat ücretini Ebru Aksoylu'dan talep etti. Bunun üzerine Emekli Sandığı'ndan aldığı maaşın bir kısmına el konuldu.

ÜCRETİ İSTİYORLAR
Kendi özel aracıyla gizli bir göreve giderken yaptığı kaza sonucu ölen eşiyle bir yıllık evli olan Aksoylu, "Oğlum Berk henüz 3.5 aylıktı ve eşim öldüğü için polis lojmanlarından çıkarıldık, sağlık karneme el konuldu. 10 yıllık görev süresinin dolmasına 2 ay kaldığı için maaş alamıyordum. Gazete haberlerinin ardından maaşımı verdiler. Şimdi de bu çıktı. Karanlığın içinde çırpınıp duruyorum. Acılarımın üzerine bir acı daha eklendi. Yıl sonunda milyarlarca dolar kar yaptığı açıklayan sigorta şirketinin benim maaşıma ihtiyacı mı var? Onlar için küçük bir miktar ama beni çok etkiler." Her ay aldığı 400 YTL maaş yetmediği için tezgahtarlık yapan Aksoylu, yaşadığı sıkıntıları şöyle anlatıyor: "Maaşım yetmediği için ikinci bir işe girmek zorunda kaldım. Oğlumun yanında olmam gerekirken, onu anneme bırakıp para kazanmaya gidiyorum. Her sabah arkamdan 'Ebum gitme' diye gözyaşı döküyor. Akşam eve geldiğimde Berk uyumuş oluyor. Şimdi de maaşıma göz dikildi. Daha önce kredi çektiğim için aldığım paranın tamamı oraya gidiyordu. Çalıştığım yerden de asgari ücret alıyorum. Ailem olmasa ne yaparım bilmiyorum."

DEDESİNE "BABA"
Oğlunun baba sevgisini bilmeden büyüdüğünü, onu sadece fotoğraflarından tanıdığını söyleyen Aksoylu, şöyle devam ediyor: "Babasının fotoğraflarına bakıp, 'Ben Mehmet'i seviyorum' diyor. Babama da 'baba' diye sesleniyor. Çünkü kardeşlerimle birlikte yaşıyoruz ve herkesten baba kelimesini duyduğu için öyle demesi gerektiğini sanıyor. Büyünce ne olacaksın diye sorduğumuzda 'Komiser' diyor."