Galatasaray'ı maddi, manevi bitiren, marka değerini nerdeyse sıfırlayan, korkusundan maçlara dahi gelemez olan
Özhan Canaydın ortalarda yok.. Tabii onun liseci (Dikkat buyurun, "Liseli" demiyorum. Tenzih ederim) çetesi de..
Galatasaray'da ipleri Adnan Polat ve arkadaşları ele almış görünüyorlar. Taraftara heyecan veren transferleri onlar yapıyorlar.. Önce Kalli.. Sonra Lincoln ve ötekiler..
Peki kifayetsiz muhteris Özhan nerde?..
Göründüğü tek yer Kulüpler Birliği.. Orada Aziz Yıldırım'ın emir kulluğunu yaparken dün Federasyon Genel Kurulunda da hezimete uğradı. Elini attığı, elinde kalıyor.
Duruma bakar mısınız?.
Geçen yıl Galatasaray'ın şampiyonluğunda baş rolü oynayan kişinin
Haluk Ulusoy olduğunu bizzat
Aziz Yıldırım ağzını her açışta söylüyor. Özhan, işte bu Aziz'e yaranmak için Başkanı olduğu Kulüpler Birliği'ni Ulusoy aleyhine karar almaya zorluyor. Yıldırım'ın istediği sınırsız yabancı kararı için yırtınıyor.
Denizli-Fener maçı niçin 16 dakika sarktı?.. Malatya'nın küme düştüğü, Denizli'nin kaldığı kesinleşmişken kalan bu 16 dakikada neler olacaktı, neden olmadı, bunu tarih yazar elbet. Ama Özhan biliyor ve bile bile Galatasaraylı bir Federasyon Başkanını yıkıp, yerine bir Fenerli getirme kampanyasında, en önde gidiyor, elinde balta ile.. Neden?..
Çünkü Seyrantepe'yi yüzüne gözüne bulaştırdı. Fenerli Aziz Yıldırım'ın müdahalesiyle, Fenerli Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Galatasaray'ı dünya kulübü yapacak Sarıgül projesini durdurdu. Kuşa çevrilen proje bile hâlâ Recep Tayyip Erdoğan'ın bir işaretine bağlı. Başbakan bağımsız ve başkanı Galatasaraylı federasyonu yıkıp, kendi kontrolünde politik bir federasyon ve Fenerli başkan istiyor.
Erdoğan-Aziz Yıldırım işbirliğinin tetikçisi de Galatasaray Başkanı Özhan oluyor. Şimdi bu Özhan meydanı Adnan Polat'a niye bıraktı?..
Söyleyeyim.. Taktik!..
Kalli ve transferler başarılı olmazsa, suçu Adnan'a atıp, gazlayacak. Fatih Terim'e yaptığı gibi..
Başarı gelirse, sahiplenecek. "Yönetimdeki müthiş muhalefete rağmen Adnan'ın arkasında kapı gibi durdum" diyecek. Harcadığı Terim'i seçim kazanmak için kullanırken "Sonuna kadar arkasındayım" dediği gibi..
Özhan kulüp yönetmeyi bilmez, ama bu ucuz politikaları çok iyi bilir..
Liseci, denize düşünce yılana (!) sarıldı.. Şimdilik..
Gelelim Adnan'a..
Bugün anlaşılıyor ki, sezon içinde olay çıkarmamak için her şeye katlanmış.. "Sezon sonunda benim borum ötecek nasılsa" demiş içinden. Sezon hezimetle bitince, tahminleri tuttu. İnsan içine çıkamaz hale gelin Özhan ipleri Adnan'a bıraktı, kerhen ve taktiken.. Adnan da düşüncelerini bir bir gerçekleştirmeye başladı, kimseye sormadan..
Lincoln transferi konusunda iki soru işareti var, kafalarda..
Bir.. Bu kadar iyi oyuncu ise, hele tarihinin en kötü dönemindeki Brezilya Milli Takımında niye yok?. Sorunun yanıtını
Mustafa Denizli verdi.. "Brezilya'nın hocasının yetersizliğinden. Kaka ve Ronaldinho'ya teslim olmuş. Bunlar bildikleri gibi oynamak istediklerinden oyun kurucu Lincoln'u takımda istemiyorlar.
Lincoln, ülkemize gelen en büyük futbolculardan biridir ."
İki.. Hemen her kulüple ve hocası ile anlaşmazlığa düşmüş Lincoln. Ona da ben aldırmam.. At sahibine göre kişner..
Ben büyük bir dikkatle, Kalli'nin gençler politikasını izleyeceğim.. Gerets'in biçer döğer gibi yok ettiği gençlere sahip çıkma, onları kazanma niyeti var mı, yok mu, ona bakacağım, ilk önce..
Bu bağlamda, genç Fevzi'nin ayrılmasına doğru bakmak gerek. Müthiş bir yetenekti. Ama belli kendine güvenmiyor. Mondragon da gittikten sonra, hele Kalli gibi bir hoca varken bile formayı alacağından şüphe eden adamın Galatasaray'da yeri olamaz. "Gitmek istiyorum" diyene yalvarılmaz. Teşekkür edilir. Kulübün tutumu doğrudur.
Bugünkü Tüm Yazıları
Galatasaray'da neler oluyor?..
Yayın tarihi: 28 Haziran 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/28//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.