Santorini'nin hormonlanmış bir turizm cenneti olduğunu anlatan yazıya çok sayıda tepki geldi.
Bir okurum "Santorini'de hiç jeneratör gürültüsü duydunuz mu? Otellerin çöp bölgesi diye ağır kokulu bir yerden geçtiniz mi? Gece dükkanda yatıp, sabah dükkan önünde ettiği kahvaltının bulaşığını kovalarda yıkayan kimse gördünüz mü? 'İstemem' demenize rağmen sizi kolunuzdan dükkana çekmeye çalışan bir satıcıyla karşılaştınız mı" diye sormuş. Tüm soruları haklı. Hayır hiçbirini görmedim. Hatta plajlarda her şemsiyenin altına bırakılan ve içi tertemiz olan kül tablalarını görünce fena halde şaşırdım.
Bir diğer okurum Santorini Belediyesi'nin tüm inşaatlara, pencere büyüklüğüne kadar karıştığını ve çok sıkı bir denetim mekanizması olduğunu yazmış.
Santorini'de ne bizdeki gibi fabrika modeli oteller var, ne de ahbap çavuş ilişkileriyle istediğini yapma alışkanlığı. Onlar 'Bütün bozulursa bundan hepimiz zarar görürüz' bilincindeler. Bizse "Bu yıl 3 kuruş daha fazla kazanalım seneye Allah kerim" görüşünde... Belki bizde de "vatandaş denetimi" dediğimiz sistem olmalı.
Sıradan bir yer olmasına rağmen Santorini bu yüzden bu kadar önde. Acaba biz neden gerideyiz?
Bugünkü Tüm Yazıları
Santorini masalına tepkiler
Yayın tarihi: 28 Haziran 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/28//haber,5D84BE65934F4239B464AC99CBAA94FC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.