Milletvekili aday listesi kesinleşip, siyasi partilerin de miting meydanlarına çıkmasının üzerinden bir hafta geçti.
Hemen her partinin milletvekili adaylarından, teşkilat yöneticilerine kadar konuştuğumuz herkesin dilinde şu cümle var:
"Vatandaş seçim havasına bir türlü girmiyor..." Yakındıkları bir diğer konu ise vatandaşın milletvekili adaylarına olan ilgisizliği...
Bir de karar vermiş görünmesine karşın, oyunu hangi partiye vereceğini açıktan ilan etmekten hala çekiniyor olması...
Oysa bir ay kadar önce, aday listeleri belirlenirken seçime dönük hareket çok daha fazlaydı.
Oran mı, sayı mı? Haydi, uzun süredir apolitik bir yapıya dönüşen büyük kentleri bir yana bırakalım.
Anadolu'da da benzer durumun yaşanmasının nedeni ne? İktidar partisine göre terör olaylarının ön plana çıkmış olması.
Muhalefete göre ise son günlerde yayınlanan anketler ile vatandaşın gördüğü gerçek arasındaki makasın açılmasının yarattığı boşluk...
Anketlerden yola çıkarsak.
Bugünkü seçim sisteminde yüzdelik oran ile sayısal oran birbiriyle örtüşmüyor.
Örnek vermek gerekirse;
Seçim sonrası Meclis'in en az üç partili olacağı AK Parti tarafından da kabul görüyor.
Bu durumda Sakarya, Nevşehir, Rize, Kütahya, Erzurum, Çankırı, Bolu, Aksaray gibi AK Parti'nin geçen seçim tulum çıkardığı illerde en az bir milletvekilliğinin barajı aşan üçüncü partiye kayması gerekiyor.
Örneğin Nevşehir'de geçen seçim 30 yapan AK Parti, bugün aynı sayıda milletvekili çıkaramayacak.
Sakarya, Kütahya, Erzurum, Aksaray veya Rize için de farklı değil.
Tulum çıkarılan yerlerdeki eksilme bir yana bırakılsa bile, her seçim çevresinden bir milletvekili eksilmesi 85 milletvekilliği anlamına geliyor.
Bir de tuluma yakın sayıda milletvekili çıkarılan illerde meydana gelebilecek daha yüksek eksilmeleri de hesaba katmak lazım.
Örneğin, geçen seçim iki parti barajı geçebildiği için, AK Parti, Konya'da 16 milletvekilinin 14'ünü almıştı.
Veya 7 milletvekili çıkan Afyon'da, 6 milletvekilini kazanmıştı.
Siyasi gelişmeler bir yana bırakılıp, oy yüzdesini artırdığı kabul edilse dahi, üç partili bir Meclis'te bu illerde aynı sayıda milletvekili çıkarma olanağı yok.
En az iki milletvekilliğini bir başka partiye bırakma zorunluluğu var.
Bu sadece AK Parti'ye özgü değil.
Geçen seçim diğer partiler barajı aşamadığı için bazı illerde milletvekilliği kazanan CHP için de geçerli.
Toplamdaki artış Bir başka örnek...
CHP'nin yeniden aday gösterilmeyen, kamuoyu yoklamalarında etkin ismi İstanbul Milletvekili
Bülent Tanla'nın basına da yansıyan hesaplamasına bakarsak.
Seçmen sayısı 42 milyon 400 bin...
Geçmiş örneklemelerden yola çıkılırsa, sandığa yaklaşık 38 milyon geçerli oy atılacak.
Bu durumda, yüzde 40 oy oranına ulaştığı belirtilen AK Parti'nin, 15 milyon 200 bin seçmenin oyunu alacağı var sayılıyor.
Yani, geçen seçimde 10 milyon oy alan AK Parti'nin kendi içinde oylarını yüzde 50 arttıracağı anlamına geliyor.
Başta da söylediğimiz gibi bu seçim sisteminde yüzdelik oran ile rakamsal gerçek örtüşmüyor.
Yayın tarihi: 22 Haziran 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/22//haber,D81FE62321CB451FB988003FA2DD00CC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.