kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Haziran 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Kabine'nin "Ordu" kararı

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Terör Zirvesi'ne beş saat kala yaptığı açıklama ile Kuzey Irak'a sınır ötesi ihtimali ortadan kalktı.
Şurası açık ki, Erdoğan'ın dünkü sözleri, K.Irak'a operasyonu hükümetin istemediğinin açık ilanıydı.
Genelkurmay Başkanı'nın 12 Nisan'da "bir operasyon gerekli midir; evet" sözleriyle başlayan, hükümetin de "asker bir şey talep ederse önünde durmayız" açıklamalarıyla yükselen K.Irak'a operasyon tartışması böylece son buldu.
Siyasi iradenin dünkü kararıyla, terörle mücadele sınır ötesine taşmayıp, içerde yürütülecek.
Ancak bunun başarılı olabilmesi için Org. Büyükanıt'ın 12 Nisan'daki basın toplantısında vurguladığı şartların da sağlanması gerekiyor.
Başında da askeri kararlılık kadar, siyasi kararlılığın da ortaya konulması geliyor.
Örneğin, bölgede operasyon yapan bir askeri birlik, terörist şehir mücavir alanına girdiği andan itibaren tıkanıp kalıyor.
Her defasında o ilin valisinden izin alıp, operasyonunu devam ettirmesi gerekiyor.

Lüzum halinde talep
Oysa mevcut yasaların uygulanması halinde ordunun operasyon esnekliğinin sağlanması olası....
Bunun için, Olağanüstü Hal veya sıkıyönetim gibi askere geniş yetkiler sağlayacak uygulamalara da ihtiyaç yok.
Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun ilk maddesinin uygulaması yeterli.
Nitekim, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesinde yer almış, irtica ve terörle mücadele komisyonunda görev aldıktan sonra emekliye ayrılmış ASAM Uzmanı Sadi Çaycı da dün bu yasaya dikkat çekti.
Emniyet Teşkilat Kanunu'nun birinci maddesi aynen şöyle:
"Memleketin umumi emniyet ve asayiş işlerinden Dahiliye Vekili (İçişleri Bakanı) mesuldür (sorumludur). Dahiliye Vekili bu işleri, kendi dairesinde hareket eden Emniyet Umum (Genel) Müdürlüğü ile Umum Jandarma Komutanlığı ve icabında diğer bütün zabıta teşkilatı vasıtası ile ifa (yerine getirme) ve lüzum halinde İcra Vekilleri (Bakanlar Kurulu) kararı ile ordu kuvvetlerinden istifade eder."
Anlamı açık, Bakanlar Kurulu karar alırsa, gerekli görüldüğü durumlarda, İçişleri Bakanı yetkisi içinde ordu kuvvetlerinden yararlanır.
Çaycı'nın da vurguladığı gibi, kanunun uygulaması "sivil bir çözüm" modeli midir; evet...
Peki, "Bakanlar Kurulu bu yönde karar alabilir mi?"
Bu soruya yanıt verebilmek için henüz erken...