Zenginistanlılar bu dünyadan mı?
Amerikalı gazeteci Robert Frank, zenginlerin hayatına sızdı ve gözlemlerini Richistan (Zenginistan) adlı kitabında anlattı. Frank'a göre, en az 10 milyon dolarlık servetle girilebilen 'Zenginistan'ın vatandaşları mutsuz ve tüyler ürpertici..
Gazetecilik en iyi gezerek, görerek yapılır herhalde. Gittiğiniz yerin haritasını alır, dilini çat pat öğrenir, yerlileriyle takılır ve sonra da yaşadıklarınızı yazarsınız. Amerikalı gazeteci Robert Frank de aynısını yapmış. The Wall Street Journal'daki 'Zenginlik Raporu' köşesinin yazarı Robert Frank, son kitabı Richistan'da (Zenginistan), kendi ülkesi içindeki, pek de bilinmeyen diğer ülkeyi yazmış. Yazdığı zenginler topluluğuna neden yeni bir ülke dendiği, "Zenginlerin dünyası küçük bir köyken şimdi koskoca bir millet olmuş," cümlesinden anlaşılıyor. Veriler de Frank'i destekliyor. John D. Rockefeller'in, Amerika'nın ilk milyarderi olduğu konuşulmaya başlandığında, büyük yaygara kopmuştu. O zaman, Rockefeller'in varlığının 14 milyar dolar olduğu söylenmiş ama bunun abartılı bir rakam olabileceği de vurgulanmıştı. Oysa şimdi Amerika'nın hatırı sayılır zenginlerinden Sam Walton'ın beş çocuğundan her birinin servetinin, en az 14 milyar dolar olduğu söyleniyor. 1985'te, Amerika'da ortalama 13 milyarder olduğu tahmin ediliyor. Bugünse bu rakamın bini geçtiği söyleniyor. 2005 yılında Amerika'nın, her birinin varlığı 1 milyon doları geçen 227 bin yeni milyonere kavuştuğu da söylenenler arasında. Örneğin Kuzey Carolina'da, en az Hindistan'daki kadar milyoner olduğu biliniyor.
TARİFELİ UÇAK DA NE?
Robert Frank, zenginlerin kendi ülkelerinde birer 'finansal yabancı' olarak yaşadıklarını düşünüyor. Çünkü zenginler, sadece özel doktorlarla görüştükleri kendi özel sağlık sistemlerine, özel jetlerle gittikleri, özel hizmet aldıkları seyahat ağlarına sahipler. 11 yaşındaki, sadece özel jetle seyahat etmeye alışık bir aristokrat kızının, doğum günü hediyesi olarak 'diğer insanlarla birlikte yolculuk yapabilmek ve havaalanlarının içinin neye benzediğini görebilmek için tarifeli bir uçağa binmek' istemesi, buna en güzel örnek sanırız. Amazon'da çalışan bir antropolog gibi Frank zenginler dünyasının kalbine indi ve kendilerine has dillerini öğrendi. Zenginistanlıların çoğu vatandaşlıklarını 'akıcı hadise'yle kazanıyor. Yani babadan kalan mirasla değil, birinin şirketini satın almasıyla zengin oluyor. 'Varlıklı', Zenginistanlıların 'yeterince zengin' bulmadıkları için kullandıkları kod. Robert Frank'e göre, Zenginistan'da zengin sayılabilmeniz için en azından 10 milyon dolarlık bir servete sahip olmanız gerekiyor. Frank kitabında, Zenginistan'da belli statü kodları olduğunu da söylüyor. Örneğin Mercedes SLK sahibi olmanın ya da Rolex saat takmanın bir zenginlik göstergesi olduğunu düşünebilirsiniz. Ama yanılıyorsunuz. Çünkü Zenginistan'da bu tam tersi anlama geliyor. Onlara göre varlıklılar Mercedes, zenginler Maybachs kullanır. Örneğin, en değerlisi 600 bin dolar olan Franck Muller marka saatler için çok az reklam kampanyası yapılır. Bunun sebebi ise gereksiz dikkatleri üzerinde toplamaktan kaçınmak. Yani sizin, bizim gibi insanların dikkatlerini...
DÜŞÜN VE ZENGİN OL
Eğer maddi durumunuzdan, statünüzden şikâyetçiyseniz bu kitabı okumanızı pek tavsiye etmeyiz. Çünkü kitabı okuyunca zannediyorsunuz ki, neredeyse dünyada hemen herkes sizden kat be kat zengin. Hem de hak etse de etmese de, servetini saçma sapan bir yolla edinmiş olsa da. Örneğin Ed Bazinet. Köşeyi, içinde küçük ampuller yanan seramikten köyler yaparak dönmüş. "Bunun neresi zor?" diyebilirsiniz ama adam bu basit işle zengin olmuş işte. Ama kitaba göre zenginler de maddi kaygılar yaşıyor. Örneğin Zenginistanlılara, ne kadar paranın kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacağı sorulduğunda, genelde verilen rakam sahip oldukları servetin iki katı! Eğer 'Zenginistan' bir seyahat yazısıysa, acaba biz okurlar oraya gitmek ister miyiz? Fazla istemeyiz herhalde... Çünkü Robert Frank kitapta, Zenginistanlıların mutlu olmadıklarını söylüyor, hatta onları biraz da tüyler ürpertici olarak anlatıyor: "Amerika'yı vuran Wilma Kasırgası'ndan sonra Amerika'nın en zenginlerinin yaşadığı Fort Lauderdale'deki Uluslararası Bot Şov'a katıldım. Çoğu siyahi olan binlerce fakir Fort Lauderdale sakini, evsiz kalmış, sıcağın altında sefil bir halde hayatta kalmaya çalışıyordu. Bu sırada Bahai Mar limanında, çikolata şelalesi akıyor, zenginler 20 milyon dolarlık yatlarında, hiçbir şeyi umursamadan keyiflerine bakıyordu."
Yayın tarihi: 17 Haziran 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/17/pz/haber,1C8CE807296942B4B7DB9D305B18C418.html
Tüm hakları saklıdır.