Polatlar Mezrası'nda kadınlar çocuklarıyla derste.
KADER'ler KADERlerine başkaldırıyor
AÇEV, KA-DER ve ERG'nin üç yıldır sürdürdüğü çabalar artık sonuç veriyor. Yedi bin kadın, bir yandan okuma-yazma öğreniyor, bir yandan da haklarını. Artık onlar kendileri olmanın farkına varıyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
KADER'ler KADERlerine başkaldırıyor
"Ve kadınlar, bizim kadınlarımız... ...ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen..." Nazım Hikmet, bu dizeleri yazalı yarım asırdan fazla olmuş... Bunca çaba, eğitim reformları, gayri safi milli hasılanın, kişi başına düşen dolar hesabının artışı şu bu gibi etkenleri bir çırpıda sayabilirsiniz. Gelişmişlik ölçütleriyle istatistiklere bakıp çok şeyler de söyleyebilirsiniz. Ama Diyarbakır'da gördüklerimiz gösteriyor ki, bir şey yapılacaksa elele verip yılmadan usanmadan çaba göstererek yapılacak. AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı), KAD-ER (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği) ve ERG'nin (Eğitim Reformu Girişimi) ortaklaşa düzenlediği 'Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi' kapsamında yapılanları yerinde görmek için Güneydoğu'dayız. Avrupa Birliği'nin de büyük destek verdiği proje ocak 2005'te başlamış bu yılın aralık ayında sona erecek. Üç yıllık proje için seçilen yerler de İstanbul, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa olarak belirlenmiş. Destek veren Sivil Toplum Kuruluşları'nın bölge temsilcileri görevlileri, danışmanları (aralarında Diyarbakırlı yazar Şeyhmus Diken de var) üniversiteden akademisyenler de oradalar... Bir grup gazeteci ve STK temsilcileriyle Diyarbakır'ın gecekondu semti olan Kayapınar'dayız. Belde olan ve yoğun göçle nüfusu 250 bine çıkan Kayapınar'da Peyas Eğitim ve Kültür Evi'ne konuk oluyoruz. Ortalık cıvıl cıvıl, kimi kitap okuyor, kimi öğretmenleriyle sohbette. Bir grup da OKS sınavına hazırlanıyor. Gençlere bilgisayar, resim, müzik, halk oyunları ve sportif alanlarda da hizmet veriliyor. Küçük bir sınıfta genç bir öğretmenin dersini dinliyoruz. Hem alfabeyi hem de kadın ve insan olarak haklarını öğreniyorlar. Okuma yazma öğretilirken kahramanlarımız olan Ali ve Ayşe, burada Kader olmuş. Kader onlar için hazırlanan kitapta neler yapmıyor ki... Okuma yazmanın yan sıra; Kader'le birlikte kadının bedeni üzerindeki haklarını, evlenme, boşanma, annelik, doğurmama, şiddet, miras ve seçme seçilme haklarını da öğreniyorlar... Tedirginliklerini attıktan sonra sohbet ediyoruz. Hepsinin başı kapalı, geleneksel Güneydoğu örtüsü yok artık. Çoğu türbanlı. 12 ile 40 yaş arasındaki kadınlar kızlar anlattıkça anlatıyor. Kimi 4. sınıftan babası "Kapanacaksın," dediği için okulu bırakmış. Yaşı daha büyük olanlar da yoksulluktan ve okulsuzluktan eğitim görememiş. Ama şimdi buradalar ve öğrenmek istiyorlar, hem de deli gibi... Genç öğretmen sabırla anlatıyor, konu da güncel: Seçme ve seçilme. Soruyor öğrencilere: Kader muhtar olmak için ne yapmalı?.. Gözlerindeki ışıltıyla espriler yapa yapa biraz da bizleri süzerek konuşuyorlar... Peyas'tan sonra kent merkezine biraz daha yakın bir yere gidiyoruz. 1960'lardan sonra gecekondu bölgesi olan ama şimdi dev bir merkez haline gelen Bağlar'dayız. Buranın belediye başkanı da bir kadın... Kardelen Kadın Evi'nin merdivenlerini tırmanırken İstanbul'u, Ankara'yı, İzmir'i, Trabzon'u, Yozgat'ı, Erzurum'u düşünüyorum. Kadınlarımız, kızlarımız bir tek burada değil, her yerde aynı sorunlarla karşı karşıyalar... Eğitimsizlik, yoksulluk ve şiddet...
İLİŞKİLİ HABERLER
KADER'ler KADERlerine başkaldırıyor
Yayın tarihi: 16 Haziran 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/16/ct/haber,7672B0E515104815B7CA46AE512BA048.html
Tüm hakları saklıdır.