Baykal'la yemek yedi ama...

Birkaç gün önce klasik merkez sağ siyasetin önde gelen isimlerinden Mehmet Ali Bayar'la ilgili bir yazı yazdık.
Siyaset kulislerinde yoğun olarak tartışılan konuların işlendiği yazımıza Bayar cevap gönderdi.
Yazıyı biraz kısaltarak yayınlıyorum.
"Siyasete girdiğim andan beri Merkez Sağ'da siyaset yapıyorum. (...)
DYP ile Anavatan arasında birleşme süreci ortaya çıktığı andan itibaren Sayın Kesici ile birlikte hareket ettiğim savı tümüyle asılsızdır. Sayın Kesici otuz yıllık aile dostumdur, arkadaşımdır. Kendisiyle, bu yakınlığın gerektirdiği düzeyde görüşür, istişare ederim.
Sayın Baykal'ın, Merkez Sağ'a açılımına ilişkin yaptığı kamusal açıklama doğrultusunda benimle ve Kesici'yle temas kurduğu ve bizimle bir yemekte bir araya gelmek istediği doğrudur.
Sayın Kesici ile birlikte, davetin sahibi Sayın Öymen'e "Sayın Baykal'in olası teklifine 'Hayır' diyeceğimiz cihetiyle bu yemeğin yine de yenecek olması kendisini rencide eder, bu yemekten vazgeçelim" şeklinde cevap vermekte mutabık kaldık, hatta bu cevabı Sayın Kesici bizzat Sayın Öymen'e bildirdi. Sayın Öymen, bilahare arayarak, Sayın Baykal ile görüştüğünü, Sayın Baykal'ın da "Hayır diyeceklerini bile bile kendileriyle bu yemeği yemekten şeref duyacağını" söylediğini nakletti.
Yemeğe benim eşimin de katıldığı bilgisi nereden aldınız bilmiyorum- kesinlikle doğru değildir.
Yemekte konuşulanları açıklamam benim aldığım terbiyeye ve adabı muaşeret anlayışıma ters düşer.
Ancak, şu kadarını söyleyeyim ki, yemekten ayrılırken ne Sayın Baykal'ın, ne de Sayın Öymen'in, benim veya Sayın Kesici'nin CHP'ye geçmek konusuna sıcak baktığımıza ilişkin bir intibaları olamayacağına inanıyorum. Bu kadarını söylemekle iktifa ediyorum. (...)
Bilahare, 14 Mayıs 2007 günü DP'nin seçim zaferinin yıldönümü toplantısına Sayın Ağar tarafından davet edildim. Sayın Kesici de keza davet edildi. Sayın Kesici ile yaptığım telefon konuşmasında, kendisi İstanbul'daki önemli bir yemek daveti nedeniyle icabet edemeyeceğini, benim de belki o aşamada gitmemin yararı olmayacağını ifade etti. Ben ise, sizin yazınızın tam aksine, davete icabetin doğru olacağını, zira DP bütünleşmesinin artık bir gerçeklik haline geldiğini, buna bigane kalamayacağımızı söyledim ve kendisine Sayın Ağar'ı aramasını telkin ettim. (...)
Bu sürecin sonuçları ortadadır. (...)
İki parti liderlikleri benim çekilme açıklamamda aynen söylediğim gibi, "ciddiyetsizlik, sorumsuzluk ve basiretsizlikle" bu fırsatı heba ettiler. Topluma karşı kefil olamayacağım bir süreçte yer alamazdım.
Tekrar söylüyorum: siyasette ilkeli davranmak neden yanlış oluyor, hala anlamış değilim.
Saygılarımla."