Veda özürlüler...

Seda Sayan ile Nihat Doğan aşkı bitmiş. Geçen hafta "kabak tadı verdi" diye yazmıştım, hala aynı fikirdeyim.
Şimdi ortada bir sürü iddia var.
Biri, Nihat Doğan'ın Kanal D'deki programının yayından kaldırılmasını Seda Sayan istedi diye...
Doğrudur, yanlıştır bilemem, beni alakadar da etmez...
Konunun ilgilendiğim kısmı "şık veda" kelimesinin neden bir türlü anlam bulamadığı.
Kimi karısının, kocasının çok özel fotoğraf ve cep numarasını internete veriyor...
Kimi işini bozuyor...
Kimi Can Yücel'in "ne kadar rezil olursak o kadar iyi" mısrası benzeri
ortalığa dökülmedik şey bırakmıyor...
Kimi, üstelik en eğitimlilerinden biri, "canım" dediği insan için harcadığı paradan dem vurabiliyor...
"Güzeldi ama olmadı" diyene hiç rastlamadım...
Ya da "gitmekte haklıydı" diyene ya da "keşke becerebilseydik" diyene...
İki kişi yaşanan aşklar nedense bittikten sonra hepimizin önünde yaşanıyor hem de en bayağı haliyle...
Bir ilişkide asalet sadece yaşanırken mi olmalı?
Kimi "aldatıldım" diyor, kimi "ben size demiştim" diyor vesaire...
Bırakın isimleri bu ve benzeri tipler yüzünden insanın ilişkilere saygısı kalmıyor...