Yeri, zamanı mı; gündemde bu mu var, diyen olabilir.
Haklıdır.
Hele ordusuyla, iktidarıyla ve meydanlarda muhalefetiyle, bir kısım millet nezdinde en kıymetli "seçim yatırım aracı" nın savaş havası olduğu memlekette.
(Ansiklopedik sözlük: 1. Seçim yatırım aracı: Seçimde oy toplama aracı. 2. Seçim yatırım aracı: Seçimleri yatırma aracı. )
Mevzuu hatırlatan, Bilderberg, Boğaz, yat, Wolfowitz, öpücük, borsacı hanım, medya zinciri oldu.
Yerli küresel borsa şirketi Global'de 2005 eylülüne kadar 13 yıl yöneticilik yapan, şimdi ABD'de "1 milyar dolarlık fon yönettiği"
söylenen, sosyetede ünlü, Türkiye'ye "6 ay sonra köpeğini ziyaret için geldiğini" söyleyen, 2005 Bilderberg katılımcısı, Clinton' la da samimi çıkan, (Tüpraş'ı almış) "Mustafa Koç'un davetiyle katıldığı yat gezisi" nde Pentagon'un eski iki numarası, Irak işgalinin her numarası, Dünya Bankası'nda aşkını kayırınca savrulan Wolfowitz' i öperken
Yoruldum; işte Sayın İmregül Gencer vesile oldu.
Öpücükten sonra soruları yanıtlarken, Milliyet'ten Songül Hatısaru' ya demiş ki:
"2000 yılında, evimde hasta yatağımdan bir günde yaptığım telefon görüşmeleriyle 200 milyon dolarlık Tüpraş hissesinin yabancı yatırımcılara satışına aracılık ettim."
Söz tanıdık gelince arşive baktım.
2003'te yine aynı gazeteci arkadaşımıza, "Sen" diye hitap ederek demiş ki:
"2000'de Tüpraş'ın ikincil halka arzında yurtdışı satışta bize rol verilmemesine çok alınmıştım. Evde yüksek ateşle yatıyorken, Özelleştirme İdaresi'nden ani karar değişikliğiyle son anda arandım. Hasta halimle sıkı telefon trafiğine girişerek Tüpraş'ın satışını son iki günde gerçekleştirdim. Danışmanlığını yaptığım yabancı yatırımcı 120 milyon dolar pay alarak en büyük yatırımcısı oldu."
120 bir şekilde 200 milyon dolar olmuş olmalı mı olmamalı mı; bilmiyorum.
Sonra şöyle şeyler olduydu:
Tüpraş'ın ilk özelleştirmesi iptal edildi; ikinci ihale öncesinde
İmregül Hanım' ın Global'i, bir
"28 Şubat" ta (2005) Tüpraş'ın yüzde 14.76 hissesine talip oldu.
Danıştay kaydına göre,
"Aynı gün olur çıktı. Aynı gün satış talimatı verildi. Aynı gün SPK, Borsa bilgilendirildi." 3 Mart'ta, yüzde 14.76 elden, ihalesiz, 446 milyon dolara satıldı.
Kararı veren Maliye Bakanı
Unakıtan, imza atanlar da başta başkanı
Metin Kilci, Özelleştirme yetkilileriydi.
Bir iddiaya göre, satıştan üç, beş gün önce başvuru yapan başka bir yabancı firmaya
"Satmıyoruz" dendiği halde, elden hisseler Global ile İsrailli
Ofer' e
"arz edildi". Hisseleri alanlar, özelleştirilme sürecindeki Tüpraş yönetimine Truva atı gibi temsilci soktu.
Beş, altı ay sonra Tüpraş özelleştirilip çoğunluk hissesi
Koç-Shell' e gittiğinde, 446 milyon dolarlık o
"elden hisseler" in değeri de 1 milyar 200 milyon dolara kadar çıktı.
Petrol-İş sendikası bu işin peşine düştü.
Savcılık, Özelleştirme yetkilileri için soruşturma izni istedi; Maliye Bakanı vermedi.
Sendika Danıştay'a gitti. Danıştay, rekabete kapalı satışı
"Aleniyetten uzak" bulup soruşturma istedi.
"Kısa süredeki yüzde 100'ü aşkın kazanç" ın da iadesi gerekti.
Bürokratlar, kamuyu zarara uğratmaktan sanık oldu.
"Yattığı yerden" 120 veya 200 milyon dolarlık satış yapabilen
İmregül Hanım tam o satıştan sonra nedense şirketten ayrılmış, köpeğini de bırakıp ABD'ye gitmişti.
Şimdi; hisseler kimde, nereden bilinecek, nasıl bulunacak?
Global sahibi
Kutman ile
Ofer'in yanına kar kalan, kimden nasıl tahsil edilecek?
Diyeceksiniz ki, bütün bu
"eski" olaylarda yeni ne var?
Şu:
"Ofer'in dostu" Maliye Bakanı yine
"Eskişehir'den liste başı"."Ofer işleri" için
"İçime sinmiyor" diyen Bakan
Abdüllatif Şener ise, arzusuyla liste dışı;
Ofer'in oğlunu değil,
Castro'nunkini ağırlıyor.
Fakat hesabı kim ödeyecek! Masadan kalkan mı, masada kalan mı, masayı kaldıran mı? Not: "446 milyonun yüzde 2'si 8.92 milyon dolar" diye bir not düşmüşüm ama neyin nesi, bilmiyorum! Demokrasiyle, ahlakla filan ilgisini de.
Yayın tarihi: 8 Haziran 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/08//haber,081211AB210044EAB1F190AB7C4106D2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.