Yolların kralları kitap oldu

Her yıl Türkiye'nin dört bir yanına milyonlarca yolcu taşıyan 20 bine yakın kaptan şoför, en ağır mesleklerden birini yapıyor. Günlerce yollarda direksiyon sallayan, evlerinde uykuya hasret kalan, hayatlarını genellikle ailelerinden uzakta geçiren kaptan şoförler, iki yıldır sürdürülen bir projeyle kendi seslerini duyurmaya başladı. Temsa'nın girişimiyle başlayan bir sosyal sorumluluk projesi olan 'Ayın Kaptan Şoförü' yarışması, bugüne kadar onlarca kaptana bu payeyi kazandırdı. 2006 yılında 'Ayın kaptanı' seçilen 12 şoförün hikâyesi ise Merkez Yayın Grubu Otomotiv Sorumlusu Ufuk Sandık'ın kaleminden kitap haline getirildi: Her Kaptanın Bir Öyküsü Var...

YENİLERE ÖRNEK KAPTANLAR
Ayın kaptan şoförünü seçen, üniversite öğretim üyeleri ile gazetecilerden oluşan jürinin bir üyesi olan Ufuk Sandık, projenin doğuşunu şöyle anlatıyor: "Bugüne kadar yolların yükünü taşıyan, insanları sevdiklerine kavuşturan, mutluluklarına, üzüntülerine şahit olan kaptan şoförlerin ön plana çıkmasını, yaptıkları işin çok önemli olduğunu vurgulamak istedik. İyi örneklerden yola çıkarak sektörde iyilerle kötülerin ayrılması, yeni gelenlerin de kendilerine örnek alabilecekleri insanların ortaya çıkması da bu projenin diğer amaçlarıydı." Ayın kaptan şoförünü seçen jürinin başlıca kriteri, adayın şimdiye kadar hiç trafik cezası almamış olması. Trafik cezası konusu bir nevi ön eleme görevi görüyor. Kaptanın yaşı, deneyimi, ne kadar şirket değiştirip değiştirmediği de diğer kriterler arasında yer alıyor. Yolcularını bir yerden başka bir yere sağ salim ulaştırmak, olası bir kazayı önceden fark edip önlemini almak zaten bir kaptan şoförün başlıca görevi olduğu için bunlar artı bir değer teşkil etmiyor. Ama insani gayret göstererek örnek olan kaptanlar bu elemede büyük şans sahibi oluyor. Ufuk Sandık, ayın şoförü seçilen kaptanların gösterdiği insani gayretlere iki örnek veriyor: "Bir kaptan şoför, yılbaşı öncesi yurtdışına yolcu götürüyor. İsviçre'de Mont Blanc tünelinde kaza ve kar nedeniyle tıkanıklık yaşanıyor ve otobüs beklemeye başlıyor. Kaptan şoför yolcuların aç olduğunu fark ediyor ve karda, tipide yürüyerek beş kilometre uzaklıktaki kasabaya gidip yolcuları için yiyecek ve içecek alıyor. Kendisine eşlik etmek isteyenleri de yanına almıyor ve bunun kendi görevi olduğunu söylüyor. Bir başka kaptan şoför de yolda bir kaza olduğunu görüyor ve otobüsü yedek şoföre bırakarak yaralılara yardımcı oluyor, onları hastaneye götürüyor ve yeni terhis olmuş iki askere kan veriyor. Bunlar işlerini iyi yapmalarının dışında gösterdikleri insanlık örnekleri ve bizim için önemli kriterler."

UNUTKAN TÜRKLER İÇİN
Sandık, 12 ay boyunca seçilen 12 kaptan şoförün hikâyesinin kitaplaştırılma nedenini ise, "Türk toplumunun unutkan olması," diyerek açıklıyor. "Biz bu hikâyeleri kalıcı hale getirmek istedik ve hikâyelerini biraz da kurgulayarak öyküleştirdik. Bana göre kaptan şoförlerin Oscar'ı olan bu ödüller ve bu kitap onları motive edecek ve onore olmalarını sağlayacak."