kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Mayıs 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
FİLİZ AKIN

Hayata yön verenler

Orhan Pamuk ne güzel söylemiştir: "Bir kitap okudum, hayatım değişti!" der, daha kitabının başlangıcında. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızda bizi kalıplarla biçimlendirmek isteyen ailelerimizden, sosyal çevreden, öğretilenlerden daha farklı isyankârlıklarımızı anlayacak) bir düşüncenin veya (bize farklı bir ışık tutacak) kişinin peşine takılmak ihtiyacı içinde değil miydik? Bazen dünya edebiyatında buluruz o anahtar sözcükleri... Bazen sıradışı öğretmenler de etkili olur, düşünce dünyamıza... Hatta hayatımıza bambaşka bir yön verirler. Çoğu sanatçımızın geçmişinde vardır bu etki. Ankara Koleji'ndeki ortaokul, lise yıllarımı düşünüyorum da İngilizce öğretmeni Miss Nonser'dan ilk defa sıfırın altında da not verildiğini gördük. Matematik öğretmenimiz Naci Bey'le yüz göz olmayı göze alıp, dersi eğlence haline getirmesini izledik. Jimnastik öğretmenimizden folklorun estetiğini ve kendi değerlerimizi nasıl korumamız gerektiğini öğrendik. Nurullah Ataç'ı tanıyan ve takip eden edebiyat öğretmenlerimiz Türkan ve Nevin Hanımlar'dan Türkçe dilinin kıymetini anladık, en önemli edebiyatçılarımızı tanıdık. Resim öğretmenimiz '5 gerçekçi' Türk ressamından biri olan Turgut Zaim Bey'in bana çok etkisi oldu. Hatta benim Akademi'ye girmemi isteyecek kadar iyi resim yaptığıma inanırdı. Ama bir de öğretmen olmadığı halde dünyamı değiştiren, daha üst sınıflardan bir Dünya Ablam oldu ki; onun sayesinde yaşıtlarımdan önce Albert Camus, Sartre, Kafka gibi yazarlarla tanıştım. Okulda hiç adı geçmeyen Truman Capote'yi bile okumamı o tavsiye etmişti.

FELSEFE ÖĞRETMENİMİZ
Bir de en sona sakladığım Şeyma Hanım vardı ki; onu tanıyan pek çok öğrencinin hayatı değişti. Felsefe öğretmenimiz, en çok merak ettiğimiz; "Nereden geldik, nereye gidiyoruz?", "Hayatın anlamı nedir?" gibi sorularımızı cevaplamanın yanı sıra; ölüm üzerine düşünceler ve felsefe tarihinin dışındaki konularla da bizi şablon düşünce kalıplarından kurtardı. "Bir soruyu sorarken, sadece iki şık veriliyorsa, ahmaklar gibi ikisine takılmayın, esas zekâ, bir üçüncü şık varsa, onu bulmaktır. Hayatta öğretilenleri hep papağan gibi tekrarlamak (mediocrite'ye) çok sıradan olmaya girer. Kendi aklınızı, zekânızı kullanarak yeniden yorumlayın, hayatta hep farklı ve özel olmanın keyfini yaşayın," derdi. Bir öğretmen tanıdık, bütün düşünce kalıplarımızı değiştirip hayatımıza yön verdi. Kapasitemiz ölçüsünde ne kadarını uyguladık, bilemem ama hiç olmazsa mantık süzgecinden geçirmenin, kendi inandıklarımıza bile eleştirel bakmanın, bilimsel yaklaşmanın, çok yönlü tartışmanın önemini anladık.