İLİŞKİLİ HABERLER
Epilepsiyi yanlış tanımışız
Epilepsiyi yanlış tanımışız
Epilepsi Türkiye'de birçok kişinin bilmediği, tanıyanların da yanlış tanıdığı bir hastalık. Örneğin geçireceğiniz en küçük bir kaza sizi de epilepsi hastası yapabilir. Üç yıl önce kurulan Epilepsi ve Toplum Derneği ise bu hastalığı tanıtmak ve hastalar arasında dayanışmayı sağlamak için çalışıyor..
Alfred Nobel, Dostoyevski, Julius Sezar, Napolyon, Van Gogh gibi dünyayı değiştiren birçok isimin aynı zamanda epilepsi hastası olduğunu biliyor muydunuz? Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre, dünyadaki her 100 kişiden biri epilepsi hastası. Bu rakam Türkiye'de 750 bin kişiye, İstanbul'da ise 110 bin kişiye denk düşüyor. Epilepsi ve Toplum Derneği, yedi yaşından beri epilepsiyle yaşayan elektronik mühendisi Alparslan Varer tarafından üç yıl önce kuruldu. Amaçları hasta ve hasta yakınlarına destek olmak. Varer bu yüzden, tekstil sektöründe çalıştığı işyerini kapamış.
ASOSYALLİK EN BÜYÜK SORUN
Epilepsinin nedeni tam olarak bilinmiyor. Beyin gelişme problemi, doğum esnasında yanlış müdahale, menenjit, beyin enfeksiyonu, beyin tümörü, zehirlenme ve ciddi kafa yaralanmaları önemli nedenler arasında gösteriliyor. Nöbet nedeni tümör ya da başka bir hastalık değilse hastalık ilerlemiyor. Hatta yaşla birlikte nöbet sıklığı azalabiliyor. Alparslan Varer epilepsiyi tarif ederken şu örneği veriyor: "Bir binanın trafosunda bir elektrik atlaması olduğunu düşünün, bütün binaya bir süre elektrik gitmez. İnsanda da öyle, merkezi sinir sisteminde bir elektrik atlaması oluyor, bu beynin geneline yayılıyor, kasılmalar-titremeler başlıyor." Epileptiklerin en önemli sorunu, nöbet geçirmekten korktukları için asosyal bir hayata mahkûm olmaları. Nöbetler sinemada, alışverişte, okulda, lokantada, kütüphanede, çalışma esnasında gelebildiği için, epilepsi hastası 'dışarıda nöbet geçirebilirim' korkusuyla eve kapanıp hastalığını saklayarak yaşıyor. "Epilepsi hastalarının kesinlikle evde oturmaması, vücut performansını yükseltmesi gerekiyor. Eve kapatılan birçok hastada anksiyete hali beliriyor ve daha sonra şizofreniye kayıyorlar."
KİMSE BİLMİYOR
Dernek kurulduğu zaman epilepsi hastalarını saptamaya çalıştıklarını, ancak hiçbir kaynak bulamadıklarını söyleyen Varer, şimdi özellikle belediyelerle işbirliği yaparak eğitimler verdiklerini ve epilepsi hastalığını tanıtmaya çalıştıklarını belirtiyor: "Bu hastalık çok az tanınıyor. Bir belediyenin sağlık işleri başkanıyla görüşmeye gitmiştik. Uzun bir sohbetin sonunda bana dönüp 'Zaman zaman epilepsi diye bir sözcük kullanıyordunuz, ne demekti' diye sordu. Yine halkın bilgisini ölçmek için yaptığımız bir sokak röportajı sırasında, halkın epilepsinin öbür adı olan 'sara'yı, Musa ve Sara aşkındaki kadın kahraman olarak bile tarif ettiklerini gördük, epilepsiyi epilasyon sananlar da cabası." Daha önce Alparslan Varer'in evinde çalışmalarını sürdüren Epilepsi ve Toplum Derneği'nin, Kuyubaşı'ndaki yeni yerinde şimdi harıl harıl bir çalışma sürüyor. Çiçeği burnundaki merkezde gençlere yönelik sosyal faaliyetler olacak, gitar, ud, ney, satranç kursları düzenlenecek. Birçoğu asosyal olan epilepsi hastaları sosyalleşme fırsatı bulacak. Epilepsi ve Toplum Derneği gönüllülerinin en büyük hayali, Türkiye'deki tüm epilepsi hastalarını tespit edip onların maddi-manevi yanında olmak. Siz de bu sosyal dayanışma halkasının içinde yer almak, bir sara hastasının hayata umutla bakmasına vesile olmak istiyorsanız 0216 337 07 06 numaralı telefondan derneğe ulaşabilirsiniz.
İLİŞKİLİ HABERLER
Epilepsiyi yanlış tanımışız
Yayın tarihi: 19 Mayıs 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/19/ct/haber,567189A4ADFD492BAFBC81BB4E1BF7C8.html
Tüm hakları saklıdır.