'Mediha Demirkıran'dan şarkılar dinlediniz...'

1950'li yıllarda düzenlenen bir şarkı yarışmasında jüri üyesi olan Yılmaz Çetiner, Mefharet Yıldırım, Radife Erten, Zeki Tükel ve Mustafa Çağlar'ın karşısına esmer uzun boylu, dal gibi ince bir kız çıkar... Ağzından düşmeyen sakızıyla da jürinin dikkatini çeken Cerrahpaşalı bu kız, şarkısını söylemeye başladığında herkesin nutku tutulur. Yılmaz Çetiner'in deyimiyle "Sesi bir afet," olan bu kızın adı Mediha Demirkıran'dır. Yarışmada birinci gelen Demirkıran'ın sesi, o günden sonra herkesin hayranlıkla dinlediği bir ses olacaktır... 1951 yılında, sınavla Ankara Radyosu'na giren Mediha Demirkıran, ilk kez 1952 yılında Ankara Esen Park Aile Gazinosu'nda sahneye çıktı. İstanbul gazinolarına ise 1953 yılında Kristal Gazinosu'nda adım attı. Ankara Radyosu'ndan ayrılıp İstanbul Radyosu'na geçen Demirkıran, kısa sürede büyük üne kavuştu ve uzun yıllar sahne ile radyo çalışmalarını birlikte sürdürdü.

ŞARKILARA RUH KATTI
Şair ve yazar Murathan Mungan, "En büyük özelliği o kimselere benzemez ses rengi, herkese fark atan yorum gücüdür. Bu nedenle ne söylerse söylesin fark etmemiş, hemen herkes, onun sesiyle kanatlanmış olan şarkıları bağrına basmış, kendisini kaptırıp gitmiştir," diyerek anlatıyor ünlü sanatçıyı. Müzik eleştirmeni Naim Dilmener'e göre de bir şarkıyı seslendirdiğinde onu boydan boya değiştirebilen, şarkıya yeni bir ruh katabilen bir sanatçıdır o. Zamanında radyo ve plak çalışmalarının yanında, sahne programlarıyla büyük müzikholleri de dolduran Demirkıran, güzel sesi ve kendine has yorumuyla dinleyenleri mest ediyordu. Ender rastlanan bir 'koloratur soprano' sesine sahip olan sanatçı, Türk Sanat Müziği şarkılarında opera tınıları kullanmaktan kaçınmıyordu. Asıl ustalığını ise Türk Sanat Müziği'nin klasik ve zor örneklerini seslendirdiği radyo programlarında gösteriyordu. Ama o da birçok arkadaşı gibi gazino ve plak çalışmalarında dönemin sevilen şarkılarını seslendirmeye dikkat ediyordu.

TÜRK FİLMLERİNİN GÜZEL SESİ
Ünlü bestekâr Sadun Aksüt'ün, "Gırtlağına sanki anaç bülbüller konmuşlar, şakıyorlar..." diye anlattığı Mediha Demirkıran, iki de filmde oynadı: 1956'da çevrilen Şehir Yıldızları ve 1959 tarihli Ölmeyen Aşk. Tabii o dönem Türk filmlerinde duymaya alışık olduğumuz birçok şarkıyı da Mediha Demirkıran seslendirdi. Ama, Murathan Mungan'ın da söylediği gibi o şarkılar da onun sesinden bir farklı çıkıyordu: "Yerli filmlerin demirbaşı olan azıcık hercai, popüler şarkılar, Demirkıran'ın sesinde başka bir kalite ve ağırlık kazanır. Aynı dönemde başkaları tarafından plağa okunan bazı şarkılara şöyle bir kulak kabartmak bile, Mediha Demirkıran farkını anlamaya yeter." 1998 yılında hayatını kaybeden Demirkıran, Münir Nurettin Selçuk, Müzeyyen Senar ve birçok ünlü sanatçı gibi dönemin ünlü müzik şirketi Odeon ile çalıştı. Bugüne dek plaklarında 100 civarında eser seslendirdi. Şimdi o yıllarda okuduğu şarkılar, hayranlarıyla yeniden buluşuyor. Odeon Yılları adlı albümde toplanan en güzel 15 Mediha Demirkıran şarkısı, bu sayede hem sanatçıyı hayranlarıyla yeniden buluşturuacak hem de gençlerin onu keşfetmesini sağlayacak.