Luce'ye iki telefon!

Sezon F.Bahçe'nin şampiyonluğunu ilan etmesiyle pratikte erken biterken büyükler, hoca arayışına girdi. Beşiktaş'ta, başkan Yıldırım Demirören'in çok istemesi nedeniyle öne çıkan Lucescu'ya sürpriz bir talip daha çıktı: Fenerbahçe... Dün iki kulüp ve Rumen hoca arasında bir telefon trafiği oldu. Türkiye'den Lucescu'ya iki ayrı telefon açıldı. İlk arayan F.Bahçe yöneticisi Neşet Yalçın'dı. Yalçın, Lucescu ile konuştuktan sonra Rumen teknik adamın Ukrayna'daki telefonu bu kez Beşiktaşlı bir yönetici tarafından arandı. İki büyük kulüp arasındaki mücadele, hoca tercihi konusunda da başladı. Lucescu üzerinden yaşanan rekabet şöyle gelişti:

YÖNETiM SiZi iSTiYOR
İngiltere'deki Newcastle maçı öncesinde F.Bahçe için ismi gündeme gelen Lucescu o dönem yönetime "Şimdi gelemem. Shakhtar'da hedeflerimiz var. Sezon sonu tekrar görüşelim" cevabını vermiş, sarı-lacivertli yöneticiler ise "Ya şimdi ya hiç" diyerek konuyu kapatmışlardı. Ama dün öğlen saatlerinde F.Bahçe yöneticisi Neşet Yalçın, Lucescu'yu tekrar aradı. Yalçın, "Başta Ali Koç, tüm yöneticilerimiz sizin F.Bahçe Teknik Direktörü olmanızı istiyor. Avrupa hedefleri için belirlenen ideal isimsiniz. Resmi teklif alırsanız bizimle çalışmayı düşünür müsünüz?" sorusunu yönetti. Rumen hocanın yanıtı ise "Gurur duyarım ancak 'Yöneticiler' dediniz. Başkan Yıldırım'ın tavrı önemli. Onun bana bakışı nasıl" şeklinde oldu.

BAŞKAN BiRAZ KIRGIN
Yalçın ise "Başkan sizin teknik direktörlüğünüzü beğeniyor ancak 4 yıl önce F.Bahçe Başkanı hakkında söylediğiniz kelimeyi unutmamış. O günden kalan bir kırgınlığı var ve ayrıca başkanın kafasını sizin aleyhinizde dolduranlar da mevcut. Ama biz kendisini ikna için uğraşıyoruz" dedi. Bu konuşma üzerine Lucescu yardımcıları ve ekibiyle birlikte fiyatının 3.5 milyon euro olduğunu, ve Shakhtar'dan da bu kadar aldığını söyler. Yalçın'ın cevabı çok nettir: "Para hiç önemli değil." Yalçın, "Hocam umarım başkanımızı ikna ederiz. Sizinle başkanımız arasında bir uzlaşma yolu buluruz. Yeni sezonda beraber olalım" der ve konuşma noktalanır.

KARŞIDA BEŞiKTAŞ VAR
Lucescu hep gönlünde olduğunu söylediği F.Bahçe'yi çalıştırma sonucuna ilk kez bu kadar yaklaşırken telefonu bir daha çalar. Bu kez arayan Beşiktaş yönetiminin bir üyesidir. Bu yönetici, Lucescu'ya öncelikle hal hatır sorduktan sonra F.Bahçe yönetiminin kendisini aradığından haberdar olduklarını ifade eder ve ağzından şu cümleler dökülür: "Hocam, F.Bahçe yönetimi seni istiyor olabilir. Bunu sana söylüyor da olabilir. Ancak Aziz Yıldırım'ın bizim başkanımız Yıldırım Demirören'e büyük bir kini var. Bu kini nedeniyle seni bizim alacağımızı bildiği için aklını karıştırmaya çalışıyor. Seni sezon içinde harcamayı planlıyor olabilirler. Onun amacı seni alıp başarılı olmak değil, bizim başkanımızı başarısız kılmak."

BAŞKA iSTEYEN VAR MI?
SÖZ sırası Luce'ye geçer. Rumen hoca, Yıldırım'ın kendisine 4 yıl önce söylemiş olduğu bir kelimeden dolayı kırgın olduğunu bildiğini ama Beşiktaşlı yöneticinin anlattığı gibi bir planı olduğuna inanmadığını söyler. Neşet Yalçın'ın samimi olduğunu hissettiğini belirtir. Ardından Beşiktaşlı yöneticiye şunu sorar: "F.Bahçe yönetiminin tamamı beni istiyor. Başkanın kırgınlığı da giderse istemeyen kalmayacak. Oysa Türkiye'deki gazetelerden takip ettiğim kadarıyla sizin yönetiminizde çoğunluğunun Türk hoca ile çalışmak istediğini duyuyorum. Beni de orada gerçekten isteyen tek kişi Demirören. Başkanın bana kalbini açtığını biliyorum. Kısacası siz beni gerçekten istiyor musunuz?"

"GALİBA GERi DÖNECEĞiM"
Bunun üzerine Beşiktaş yöneticisi başkan Demirören'in bu transfer konusunda çok istekli olduğunu, diğer yönetim kurulu üyelerini de rahatlıkla ikna edeceğini belirtip, Lucescu'dan fiyatını öğrenir. F.Bahçe'ye sunduğu fiyatın aynısını Beşiktaş'a ileten Rumen hocaya Beşiktaşlı yöneticinin son sözü "Bu teklifinizi başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle paylaşacağım" olur. İki büyük kulüp yöneticisiyle aynı gün konuşan Lucescu ise telefon konuşmalarından sonra şunu düşünür: "F.Bahçede yönetim beni istiyor, başkanının ikna olması lazım. Beşiktaş'ta ise başkan istiyor, yönetimin ikna olması lazım. Bakalım gelecek günler ne gösterecek. Ama benim kaderimde yeniden Türkiye'ye dönmek var galiba."