kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

"Derin" magazin ve üniversite

Büyük resim için tıklayın
Türkiye'de birilerinin belirlediği "kırmızı çizgiler" var. Bu çizgileri aşarsanız anında cevabı çakıyorlar.
Mesela Orhan Pamuk.
Nobel ödüllü olması falan önemli değil bu kırmızı çizgiciler için.
Onlar için üstü çizilmiş bir isimdir o.
Sen kalkıp ona fahri doktor unvanı verirsen çizgiciler üstüne gelir.
Birden üniversitedeki bir folklor gösterisi "fotoğraflarla" manşete çıkar.
Sanki Kürtçe bu ülkede konuşulmazmış gibi, Kürtçe türkü söylemek suçmuş gibi, yerel folklor yasakmış gibi sunulur.
Hem de hangi servis yapar bu haberi? "Magazin servisi."
Türkiye'de belirli servislere dayalı gazetecilik döneminin geride kaldığını sanıyorduk, yanılmışız.
Servisler aktif olarak devrede.
Rektörleri hedef alıp gazetelerde manşete çıkartacak kadar güçlüler üstelik.
O üniversite ki Türkiye'nin yüz akı kurumlarından biri.
Üniversiteyi kışla kafasında yönetmek isteyenlerin göremediği, algılayamadığı bu.
Şeriattan korkanların göremediği faşizan tırmanış bu.
Ülkeyi kamplara bölme anlayışının doruğa çıktığı gün bu, diyebilirim.
23 Temmuz sabahı şeriat yönetiminden korkanlar bir de ırkçı, yasakçı, Batı düşmanı bir atmosferi düşünsün derim.
Bu ülkeyi demokrasi rayından çıkarırsanız, hakkı, hukuku bir kenara atarsanız neler olabileceğini göremiyorsanız, yazık ediyorsunuz.
Bu ülke insanını birbirine düşürecek, düşman edecek her türlü girişim barışa, demokrasiye bomba koymak demektir.
İçinde bulunduğumuz coğrafyada demokrasiden sapmış bir Türkiye'nin başına neler geleceği, nasıl bir yol alacağı meçhuldür.
Üniversiteleri rahat bırakın.
Eğer Boğaziçi Üniversitesi yöneticileri bölücü ve devlet düşmanı ilan edilecekse hepimizin ruh sağlığında ciddi bir sorun var demektir.
Nefreti değil de sevgiyi beslemeyi düşünsek kötü mü olur acaba?
Bunu denemek bu kadar mı zor!
Nefret ortamında yaşam koşullarını ne kadar çabuk unuttunuz böyle...