Yarışmalar sanatı ve sanatçıyı öğütüyor

Müzik yarışmalarının sektörde kaliteyi yükselteceğine, gençlere kendilerini ifade etme şansı vereceğine, müzik kültürünün gelişmesine yardımcı olacağına inananlar, ekranda gelişen son olaylarla eminim büyük bir umutsuzluğa kapılmışlardır. Son hafta müzik yarışmalarında neler yaşandığını bir hatırlayalım: 1. Yeşim Salkım, FOX TV'de yayınlanan Bir Dilek Tut'ta Hilal Cebeci'ye "Oraya gelirsem o mikrofonu senin ağzına sokarım" dedi ve ekledi: "Sen bir mahalle karısısın!.." (Bu yarışmaya yeni bir isim önerim var: Bir Çeneni Tut!) 2. Show TV'deki Şarkı Söylemek Lâzım'da Fuat Güner, bu dünyada olmadığı için kendini savunma şansı bulunmayan Onno Tunç'u "Şinanay" şarkısını gasp etmekle suçladı. Sezen Aksu saat 01.20 sularında yayına telefonla bağlanıp, "O beste yapılırken Onno'nun yanındaydım. Eser tamamen kendisine aittir" dedi. Fuat Güner "dostluk adına" geri adım attığını söyledi. 3. Aynı yarışmanın jüri üyesi Oray Eğin, Sezen Aksu'nun medya mensuplarını sürekli yalısında ağırladığı için onun hakkında kötü yazı yazılmadığını iddia etti. (Bir medya mensubu olarak kendi adıma konuşmam gerekirse; Sezen Aksu'yu konserleri dışında görmüşlüğüm yoktur. Yalısının yerini bile bilmem. Ama sanatına duyduğum saygı ve bizlere her dönem şarkılarıyla yaşattığı güzel duygular için ona hep müteşekkirim. Tıpkı onu karşılıksız seven milyonlarca hayranı gibi... Oray Eğin'in bildiği bir şey varsa, konuşsun. Yoksa sonsuza dek sussun!) 4. Yine aynı yarışmada İlhan Şeşen, Oray Eğin'e "Etrafımdakiler gidip senin suratının ortasına bir tane patlatmam gerektiğini söylüyorlar ama yapmıyorum" deyiverdi. 5. Star'da yayınlanan Popstar Alaturka'da Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses'in bir sırrını ifşa etti. Aynı saatlerde İbrahim Tatlıses, atv'deki İbo Şov'da Bülent Ersoy'u sert bir üslupla eleştirdi. Gördüğünüz gibi durum iyice kontrolden çıktı. Şarkı yarışmaları; sanatçıların, gazetecilerin, müzik adamlarının birbirlerine yalın kılıç saldırdıkları, vahşetin en kanlısının hüküm sürdüğü arenalara döndü. Reyting canavarı, locasından baş parmağıyla aşağıyı gösteriyor. Kanlar içinde yere serilen ise milyonların gönlünde taht kurmuş sanatçılar oluyor. Sezen Aksu bile sabaha karşı bir programa bağlanıp kendini savunmak zorunda bırakılıyorsa, ölmüş bestekârlar hırsızlıkla suçlanıyorsa, adına sanatçı denilenler her kızdırıldıklarında "mahalle ağzına" başvuruyorsa, sözde gazeteciler mesleğin onurunu zedeliyorsa, batsın böyle yarışmalar!..