Kral TV'nin bu seneki ödül töreni öncesinde patlayan geçmişe ait skandalın, yeni Medya Grup Başkanı Yüksel Evsen'e maliyeti uykusuz geçen günlerdi. Evsen ve ekibi bu yıl törenin kusursuz ve adil geçmesi için gecelerini gündüzlerine katıp, insanüstü çaba harcadılar. Ve emeklerinin karşılığını da aldılar. Bu seneki tören, bundan öncekilerle kıyaslanmayacak kadar adil ve başarılıydı. "Şaibe Hanım'ın gündüz düşlerinin" gölgesini ödüllerin üzerinden kaldırmak için aynı telefon numarasından en fazla 10 SMS gönderme kısıtlaması getirildi. Ayrıca ilk kez bu yıl sonuçlar noter huzurunda ve "son dakikada" açıklandı. Ferhat Göçer'in içeriğini hazırladığı "ölümsüz şarkılar" konseri harikaydı. Ateş dansçılarının gösterisi de son derece etkileyiciydi. Ancak, bunca güzelliğin ortasında "magazin polemiklerinin" altı eşelendikçe gecenin tadı kaçar gibi oldu. Magazin muhabiri Suna Üçkarışoğlu röportajları sırasında "gündemi" fazla zorladı. Küslerin zorla barıştırılmaya çalışılması, eski defterlerin açılmasına ve bir ödül gecesinin hiç gereği yokken "hesaplaşmaya" dönüşmesine neden oldu. Özellikle Tuğba Ekinci ile Şahin Özer arasındaki diyalog böyle klas bir geceye hiç yakışmadı. Ödüllere gelelim: İş tamamen SMS'lere bırakılınca, müzikal yetenek yerine "yakışıklılık" kriteri ön plana çıktı. Zira her zaman olduğu gibi bu tür oylamalara katılanların büyük çoğunluğunu genç kızlar oluşturmaktaydı. Ayrıca sanatçının fan sitesi ne kadar örgütlüyse, ödül alma şansı da o denli yüksek oldu. Görünen o ki, gelecek yıl Kral Müzik Ödülü'nü almak isteyen sanatçı, öncelikle fan sitesini etkinleştirmek zorunda. Bu durumu görünce, "Acaba SMS oylarının yanı sıra uzman müzisyenlerden oluşan seçici kurulun tercihleri en az yüzde 25 oranında temsil edilse daha mı iyi olurdu?" diye düşünmeden edemedim. Ödül alan sanatçılar arasında beni en çok mutlu eden ve gururlandıran ise bizim Akademi Türkiye yarışmasının birincisi Barış Akarsu'nun En İyi Rock Şarkıcısı ödülünü almasıydı. Sanırım bu sonuç, "Yarışmalardan star çıkmıyor" diyenlere en güzel yanıt oldu. Başta da belirttiğim gibi geceye, Yeşim Salkım'ın önceki yarışmalarda torpil yapıldığına dair itirafları damgasını vurmuştu. Bu kez ödül, Şaibe Hanım'ın mutfağından çıkmamış, "el değmeden" hazırlanmıştı. Geceden çıkarken düşündüm. Türkiye'de büyük skandallar hep, terk edilmiş, aldatılmış, üzgün ve pişman kadınların itiraflarıyla ortaya çıkıyor. (İSKİ olayını hatırlayın) Peki ama bu kadınlar neden "Kral çıplak" demek için aldatılmayı, terk edilmeyi, boşanmayı bekliyor?
Bugünkü Tüm Yazıları
"El değmeden" hazırlanmış ödüller
Yayın tarihi: 11 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/11/gny/haber,0370279098F8479AA72A12B1A3F0E1F7.html
Tüm hakları saklıdır.