CHP-DSP güç birliği için hakkaniyet önemli

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP-DSP güç birliği için ''hakkaniyetin'' önemli olduğunu vurgulayarak, ''Şunu bilsek ki biz bir sandalye bile almadan Türkiye'yi AK Parti'den kurtaracak sinerjiyi yaratacağız, herkesi sandıkta buluşturabileceğiz, bir tek DSP'li bile 'ben illa da milletvekili olacağım' demez. Biz o özveriyi en sade üyesinden genel başkanına kadar gösteririz'' dedi.

Zeki Sezer, Marmara Grubu Vakfı tarafından The Marmara Oteli'nde düzenlenen Taksim Toplantıları çerçevesinde basına kapalı bir konuşma yaptı.

Konuşmadan önce gazetecilerin CHP-DSP güç birliğine yönelik sorularını yanıtlayan Sezer, ''Kamuoyunun İzmir'de gerçekleştirilen mitingde CHP ve DSP genel başkanlarını neden yan yana görmediği'' yönündeki bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile sürekli görüştüğünü dile getirdi.

Sezer, ''Partiler üstü bir toplantıyı iki partinin oyun alanı gibi sunmak, geniş halk kitlelerine haksızlık olurdu. Güç birliğiyle ilgili olarak görüşme süreci henüz tamamlanmadan orada yanlış görüntü vermenin, topluma yapılacak haksızlık olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.

Kendileriyle ilgili ''milletvekili sayısı pazarlığı yapıyor'' denilmesinin de ''büyük haksızlık'' olduğunu söyleyen Sezer, DSP Genel Başkanı olarak milletvekili adayı olmayacağı kararını, kamuoyuna açıklamadan önce Baykal'a ilk görüştüğü gün ilettiğini söyledi.

Zeki Sezer, şunları kaydetti:

''Bizim sandalyeyle işimiz olmadığını herkes bilir. Biz Türkiye'yi AK Parti'den kurtarmak, karanlığa gidişten kurtarmak istiyoruz. Bunun da sosyolojik altyapısını oluşturmak istiyoruz. Şunu bilsek ki biz bir sandalye bile almadan Türkiye'yi AK Parti'den kurtaracak sinerjiyi yaratacağız, herkesi sandıkta buluşturabileceğiz, bir tek DSP'li bile 'ben illa da milletvekili olacağım' demez. Biz o özveriyi en sade üyesinden genel başkanına kadar gösteririz. Yoksa, bir DSP'li bile, milletvekili olmak için, kendisine yer edinmek için siyaset yapmaz.''

''SOSYOLOJİK ALTYAPIYI YAPMAMIZ LAZIM''

Partisinin 1999 seçimlerinde yüzde 22.2, CHP'nin ise yüzde 8.5 oy aldığını ve bunun toplamının yaklaşık yüzde 31 ettiğini belirten Sezer, DSP'nin 2002 seçimlerinde ise ''silindiğini'' ve 1 oy aldığını, CHP'nin aldığı oy oranının da yüzde 19 olduğunu hatırlattı.

Sezer, şöyle devam etti:

''Demek ki DSP'ye oy vermediği zaman vatandaş birden bire oraya akmıyor. Bunun sosyolojik altyapısını yapmamız lazım. Amasya mitinginde de söyledim; CHP'nin DSP'yi, DSP'nin CHP'yi teslim alması için değil, Türkiye'yi AK Parti'den kurtarmak için sağlıklı bir işbirliği yapmamız gerekir. Gönül isterdi ki daha geniş kesimleri bu işin içine alabilelim. O olamıyorsa DSP'nin geniş bir şekilde insanları sandığa taşıyabileceği bir altyapıyı oluşturmanın ülkenin yararına olmadığını kim söyleyebilir?''

Baykal'ı bugün televizyonda izlediğini ve yanlış anlaşıldığı için üzüldüğünü ifade eden Sezer, Baykal'ın Amasya mitinginde ''Baykal istifa'' diye bağırılmasının ''kendisi tarafından sahiplenildiğini'' söylediğini kaydetti. Bu yanlış anlaşılmayı Baykal'a ileteceğini belirten Sezer, miting alanında bu sloganı atan küçük grubu ve dün İzmir'de bu türden bağırışların tamamını susturduğunu kaydetti.

Zeki Sezer, ''Üzüm yemek Türkiye'nin rejimini, bütünlüğünü güvence altına almak gibi bir amacımız var. Katiyen bağcıyı dövmek gibi bir amacımız yok. Ama dövülmeyi de istemeyiz. Kendimizi de dövdürtmeyiz'' dedi.

''SAYI DEĞİL TEMSİL SIKINTISI''

Bir basın mensubunun, ''CHP-DSP güç birliğinde milletvekili sayısı sıkıntısı ön planda'' sözü üzerine de Sezer, ''Sayıdan söz etmiyoruz, temsil sıkıntısı'' karşılığını verdi.

Türkiye'nin birçok ilinde çalışan parti örgütleri bulunduğunu, bir yıldan beri her hafta miting yapan tek partinin DSP olduğunu dile getiren Sezer, ''Ülkenin yararı için siyaset yapan örgütlerin olduğu bir ilde DSP temsilcisi listelerde hiç yok. Düşünün oradaki çalışma nasıl olur? Biz bunu aşmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.

Sezer, Baykal'ın ''Karar sizde ve partinizde'' yönündeki açıklamalarıyla ilgili olarak da şöyle konuştu:

''Ben de onun tersini söyleyebilirim. Ama sürece zarar vermek istemem. Sürece zarar vermeyecek sağduyulu bir görüşme sürecini yürütmeye çalışıyorum. 'Ben bir şey söyledim, o her şeydir. Karşı taraf ne diyorsa onu değerlendirmek lazım' demek hakça da olmaz, doğru da olmaz. Hakkaniyet önemli. Hakkaniyet, Türkiye'nin geleceği için önemli. Bizim hiçbirimizin koltuğu için önemli değil. Demokratik solcular Ecevit'ten aldıkları terbiye ile bu işleri çoktan aşmıştır.''

Sezer, ''hakkaniyet sıkıntısına'' ilişkin sorulara ''Bu aşılmalı. Bizim partimizde bazı kesimler bu işi istemiyor diye yanlış aksettiriliyor. Katiyen böyle bir şey yok. Ben genel başkan olarak diyorum ki hakkaniyete karşı çıkan DSP'de bir kişi bile yok. Hiç kimse başka şeyler söylemesin, haksızlık olur. Şimdi bir ortak noktaya gelmeye çalışıyoruz. Gelebileceğimize de inanıyorum'' yanıtını verdi.