Annesinin liginde!

Ma t e m a t i k "Hâlâ birincilik iddiası var" dese de, umutlarını Sami Yen'e gömmüş olarak sahada G.Saray... Sakatlık üzeri cezalar kadroyu yine 'değiş Tonton'laştırmış. Bu kez forma Carrusca'ya gülerken oyun baklavaya dönmüş uzun aradan sonra... Topal'ın etkili oyunu, Inamoto'nun güvenli çıkışları ve İliç'in formayı özlemiş olması önce ısrarı hemen ardından golü getiriyor: 12'de İliç'in akıl dolu asistini sağdan Karan tamamlıyor. Golden sonra önceki maçlara göre daha organize gözükse de takım, rüzgar yavaşlıyor. Öte yandan ev sahibi o kadar amaçsız ki, konuk baskın kalıyor. Hal böyle olunca ilk yarının en tehlikelileri hep G.Saray'ın hanesine yazılıyor: Mesela Karan'ın kaleye paralel olarak Necati'ye verdiği pas, ki Necati vuramıyor. Inamoto'nun akılcı ara pası ki yine Necati dışarı atıyor ve son olarak Sabri'nin sağdan uzun pası, ki Karan çaprazdan vursa da olmuyor. Sivas'ın ise tehlikeli olabilecek tek pozisyonu var. 30'da serbest vuruştan sonra açılan topa Balili'nin vuruşu ama amacına ulaşmıyor.

"ŞİMDİ BANA KAYBOLAN..."
İkinci yarıda, G.Saray adına rüzgar iyice yavaşlayıp meltem kıvamına gelince bu kez ağırlığını koyan taraf Sivas oluyor. Pozisyonlar var... Mesela Karan'ın akıl dolu pasını İliç tamamlayamıyor. Sabri'nin sağdan getirdiği topu İliç tamamlıyor ama ofsayt gerekçesiyle sayılmıyor. Sivas'ın ise iki tehlikelisi var: 65'te, defans seyrederken organize gelişen bir atakta Mehmet Yıldız, 79'daysa Servet, Mondi ile karşı karşıya kalıyor ama iki pozisyon da "Bunu nasıl atamadı?" diye bitiyor. Galatasaray iyice 'uykuya daldığı' sırada, Sivas'ın sürprizi +3'te geliyor. Tek başına geliştirdiği atağı Gürhan golle tamamlıyor. Galatasaray hanesine sadece 1 puan yazabilirken rakiplerin puan kaybı, "Şimdi bana kaybolan maçlarımı verseler" dedirtse de, şarkının devamını biliyorsunuz: "Tek bir söz söylemeye hakkım yok..."