Hem spor yapıp hem de eğlenmek isteyenler soluğu denizlerde alıyor. Küçük-büyük herkes kapalı spor salonlarına tıkılmak yerine açık denizlere yelken açıyor..
Tüm dünyada olduğu gibi bizde de son trend yelkencilik. Her yaş grubundan birçok sporsever, artık spor salonları yerine denizleri tercih ediyor. Ülkemizde eğitim vermeye başlayan yelkencilik okullarının sayısı 10 katına çıkmış durumda. İstanbul'da Fenerbahçe bölgesinde neredeyse adım başına bir yelken okulu düşüyor. Üstelik bu okullar sadece profesyonel yarışçı olmak isteyen miniklere değil, eğlenmek, sosyalleşmek, form tutmak ya da kafasını dağıtmak isteyen genç-yaşlı herkese ders veriyor. Alize Yatçılık, 2004'ten beri Kalamış'ta yelken dersi veren okullardan biri. Okulun sahibi reklam ve dizi oyunculuğundan tanıdığımız Sinan Sümer. 15 yaşından itibaren yelken yapan Sümer, sekiz yıllık milli takım ve üç Türkiye şampiyonluğu deneyimine sahip. Yelken sporunu daha fazla insana sevdirmek için Alize Yatçılık'ı kurmuş, "Eskiden kulüpler genellikle çocuklara yarışçılığa yönelik dersler veriyordu. Yetişkinler içinse sadece belli dönemde eğitimler yapılıyordu. Ancak çalışan kesimin bu dönemleri tutturması zordu. Bu açığı kapamak için yelken okulunu kurduk. Hafta içi ya da hafta sonu, dilediğiniz zaman ders alabiliyorsunuz," diyor. Sümer, her geçen yıl öğrenci sayılarının da katlanarak arttığını belirtiyor. SABAH gazetesi yazarı Turgay Noyan ise yelkenin sadece ülkemizde değil, dünyada da çok popüler hale geldiğini belirtiyor ve bunun nedenini güçlü sponsorların yelkene ilgi göstermesine bağlıyor. Noyan, "Louis Vuitton ve America's Cup, Volve Ocean Race, Velux 5 gibi uluslararası yarışların yanı sıra Deniz Kuvvetleri Kupası, Vakko Cup, Naviga Cup, Bodrum Race Week gibi etkinlikler ve düzenlenen yat rallileri de ilginin çığ gibi büyümesini sağladı," diyor. Yelkenin sadece belirli gelir seviyesindekilere hitap ettiğini düşünenlere ise Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Nazlı İmre şöyle cevap veriyor: "Yelkenciliğin sadece belirli gelir seviyesine hitap ettiği imajı sadece ülkemizde değil, ne yazık ki tüm dünyada var. Oysa dileyenler bir okula yazılıp, bu sporu rahatlıkla yapabilir."
EVİNİ SATIP TEKNE ALIYORLAR
Tekne satışlarında da geçtiğimiz yıllarda ciddi bir artış yaşandı. Benetau teknelerinin distribütörü Tezmarin, 2006 yılında dünyadaki diğer bayiliklerin birçoğunu geride bırakarak, tekne satımında üçüncü sırada yer aldı. Tezmarin satış sorumlusu Serkan Şahin bunun sebebini basının yelkene olan ilgisine bağlıyor: "Müşteri portföyünde birkaç değişken model var. İstediği boy ve model tekneyi rahatlıkla alabilecek kişiler dışında, bu işe gönül vermiş ve en iyisini almak için evini dahi satanlar var," diyor. Tekne fiyatları ise 12 bin avrodan başlıyor ve içinde bulaşık makinesi, çamaşır makinesi hatta kasası bulunan 17 metrelik tekneler de 700 bin avroya kadar çıkıyor.
YÖNETİCİLERE YELKEN EĞİTİMİ
Yelken kursuna katılanlar arasında çocuklarından gören anne, babalar da var. Sinan Sümer, "En çok üniversite öğrencileri geliyor. Ancak aileler de özenip hafta içi kurslarına yazılıyor," diyor. Şirketler ise üst ve orta düzey çalışanlarını yelken kurslarına gönderiyormuş. Bunun nedeni de yelkenciliğin bir dayanışma içermesi: "Denizde herkesin bir görevi var. Biri dümen tutuyor diğeri ana yelkeni. Karaya döndüklerinde de aynı şeyi işyerlerinde sürdürüyorlar. Birçok şirketin, çalışanına yelken eğitimi aldırmak için sırada beklediğini belirten Nazlı İmre de, "Anlaşılan, patronlar atak ve doğru karar verebilen çalışanlara ihtiyaç duyuyor," diye konuşuyor.
KAYMAZ AYAKKABI VE SU GEÇİRMEZ TULUM
Yelken için yazın özel bir kıyafet gerekmiyor, bir şort ve tişört yeterli. Ancak rüzgârlı ve soğuk havalarda, su geçirmez tulum şart. Ayakkabı olarak ise tabanı enine çizgili ve kaymayan ayakkabılar öneriliyor. Tek başına yarışa giren yelkenciler, suya düşme olasılıkları yüksek olduğu için boynu, bilekleri kapalı 'dry suit' adı verilen tulumlar giyiyor. Yelken kıyafetleri satan Helly Hansen mağazalarında, kaymaz ayakkabıların fiyatları 70 avrodan 200 avroya, tulumların fiyatları ise 165 avrodan 600 avroya kadar değişiyor. Kolayca yelken basabilmek ve ellerin üşümemesini engellemek içinse giyilen yelken eldivenlerinin fiyatı ise 60-80 YTL arasında.
ROTADA GÜNEY SAHİLLERİ
Yelken kursuna katılanların bir kısmı yarışlara katılmayı, bir kısmı da güney sahillerine giderek yelken kiralamayı düşlüyor. Ancak tekne kiralamak için sertifikaya ve amatör kaptan ehliyetine sahip olmak gerekiyor. Bu ehliyeti almak için de yazılı ve sözlü bir sınav yapılıyor. Sonrasında mürettebatsız 'bareboat' denilen yelken kiralama şirketlerine başvurulabilir. Bir tüyo almak isterseniz, yelken kiralamak için en popüler yer Göcek, haftalık tekne fiyatları ise 500 ile 3 bin avro arasında. v
Yayın tarihi: 13 Mayıs 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/13/pz/haber,1779BF1DA0EE47C7B7379CFF6E4F15D1.html
Tüm hakları saklıdır.