Mis Kokulu ekmekler
Alain Coumont, Belçikalı bir şef. Bundan 20 yıl önce Brüksel'de bir füzyon restoranı açarak iş hayatına atılan Coumont, bugün ise bir 'ekmek ustası' olarak tanınıyor. İyi bir restoranın, mutlaka iyi ekmek sunması gerektiğine inanan Coumont, müşterilerine sunduğu hazır ekmeği beğenmeyince, kendisine bir taş fırın satın almış. İşe, iki elemanla birlikte küçücük bir fırında başlamış. Ancak ünü kısa zamanda ülkeye yayılmış ve iki hafta içerisinde fırını, 12 çalışanı olan bir ekmek zincirine dönüşmüş... Coumont'un ekmeklerinin bu denli beğenilmesinde, kullandığı yüzyıllık tarifin payı tartışılamaz. Coumont, "Günümüzde herkes işin kolayına kaçıyor. Ekmeği kısa sürede pişirmek için, içine maya ve kimyasallar katıyor," diyor. Önceleri unu, suyu ve tuzu karıştırıp, yüzlerce farklı tarif deneyen Coumout, sonunda en mükemmel ekmeğin Ortaçağ'da yapılan olduğuna karar vermiş. Bu ekmeklerin sırrı ise mayasız olmaları. Hamur yaklaşık sekiz saat bekletilerek, kendi kendine mayalanıyor. Bu da bir gün önceki ekmek hamurunun, ertesi gün yapılacak ekmek hamuruna katılmasıyla sağlanıyor. "Ama sırf bu da yeterli değil. Doğru taş fırın, nem seviyesi, ekmeğin beklediği sıcaklık ve kullanılan malzemeler de çok önemli," diyor Coumont.