Yapımcılar işi bilmiyor oyuncuların görülmedik hiçbir yerleri kalmadı!

Son olarak 'Çılgın Dersane' ile izleyici karşısına çıkan yapımcı Faruk Aksoy, 15 gün sonra çekimlerine başlayacağı 'Çılgın Dersane 2' ile ilgili konuşurken Türk Sineması'nın sorununu tek cümleyle özetledi: "Türkiye'de arzulanan kadın ve arzulanan erkek oyuncu yok!" Star olmanın birinci kriterini 'arzulanmak merak edilmek' olarak tanımlayan Faruk Aksoy'a göre Türkiye'de bu kriteri elinde bulunduran ne bir kadın oyuncu kaldı ne de bir erkek oyuncu... "Çünkü oyuncular en değerli niteliklerini, gizemlerini aptalca harcıyorlar" diyen Aksoy, bu sezon gösterime giren 40 Türk filminden 35'inin zarar ettiğini dile getirdi. Aksoy meslektaşları için de "İşlerini bilmiyorlar"

* 'Çılgın Dersane 2'de, ilkinde yer alan Tuba Ünsal, Mehmet Aslan ve Hande Ataizi'nin dışındakiler yer alacak. Bu isimler neden yok?
Tuba ile Mehmet filmin hikayesi gereği ikincisinde yer alamazdı. Orada romantik ilişki yaşayan bir erkek ve kadın vardı. Onlar zaten birbirlerine kavuşunca hikayeleri sona erdi.

* Ya Hande Ataizi...
Hande Ataizi ile sette zaman zaman sorun yaşadık. Gerçi tartışmalar, küsmeler zaten bir setin doğasında vardır. Ben öfkemi içimde tutmam. Benim için öfke geçişi anlık bir şeydir, o an ortaya çıkar ve çıktığı hızda kaybolur. Hande'ye karşı bir kinim yok. Hande'yi 'Çılgın Dersane 2'de düşünmüyorum. Bunun nedeni tartışmalarımız, çıkarttığı sorunlar değil. Belki yine çalışırız ama yakın bir zamanda değil.

* Kadın ve erkek kahramanlar kimler?
Bu kez romantik ilişkinin erkek kahramanını bir pop veya rock starı canlandıracak. Kadın oyuncu için önce Sinem Kobal'ı düşünmüştüm. 'Selana'nın film projesi başlayacakmış, onun için Sinem'den vazgeçtim. Çünkü iki filmin çekim zamanı çakıştı. Bu filmde oynamak isteyen çok şarkıcı var. Benim de çalışmayı istediğim birkaç şarkıcı var ama şimdi konser zamanı olduğu için yine bir zaman sorunu yaşıyoruz.

ÇOK KOPYA APTALLIK!
* Gelelim sektöre... Bir patlamadan söz edildiği halde gişe bir önceki sezona oranla düşüş yaşadı. Peki patlayan nedir?
Çok fazla Türk filminin gösterime girmesi Türk Sineması'nda bir patlama yaşandığı anlamına gelmez. İzleyici sayısında bir artış yaşanırsa, patlamadan söz edebiliriz. Şimdi bakıyorum; bu sezon Türk filmlerine giren izleyici sayısı geçtiğimiz sezona göre 5 milyon azalmış. Burada bir patlamadan söz edebilir miyiz? Bence dinamit birçok yapımcının elinde patladı.

* Neden böyle oldu?
Bence kimse işini iyi bilmiyor! Yapımcı, filminin kaç kişiye ulaşaacağını tahmin ederek bütçeyi ayarlamıyor; filmin konusu kitlelere ulaşmayacağı halde bir yığın para harcıyor. Bu da yetmezmiş gibi bir yığın kopyayla gösterime çıkıyor. Yapımcı, filminin mümkün olduğunca çok kopyayla gösterime çıkmasını isteyebilir ama kitlelere ulaşmayacağını bile bile filmi çok kopyayla çıkarmak aptallık!

* Bazen fazla kopyayla izleyici toplanıyor ama...
Örneğin 'Polis' 113 kopyayla girdi. Filmin yaptığı rakam belli, 200 bin. Çok kopyayla girdi diye çok mu iş yaptı? Şimdi burada yapımcı cezasını çekiyor diye, işin ucunu bırakacak değiliz. Böyle durumlarda tüm sektör olumsuz etkilenir. Her film, dağıtılacak diye bir kural yoktur. Yapımcı istiyor diye çok kopyayla gösterime çıkma zorunluluğu da yoktur. Dağıtımcının dağıtacağı filmden haberi yok ki! Değil filmi, fragmanını bile izlemiyorlar. Böyle durumda kaç salonda gösterime girmesi gerektiği konusunda bilgisiz kalıyorlar. Bu sezon en az 30 yapımcı battı. Birçok yapımcı filmi iş yapmadığı için borç içinde.

* 'Çılgın Dersane' de 1 milyonu bulmadı...
Dağıtımcının programsızlığı nedeniyle 200 bin izleyici, 450 bin dolar para kaybettim. Benim filmim, en çok izlenen filmler arasında o dönem birinciyken, gösterimden çıkarıldı. Çünkü takvimi iyi yapamayıp, daha önceden başka filmler için anlaşmalar yapmışlar. Yoksa rahat rahat 1 milyonu bulurdum. Benim filmimin yerine giren filmler gişede ne yaptı? Hiç!