Başlığımızın adını taşıyan film, ilk gösterildiğinde neredeyse bütün Oscar'ları toplamış ve klasik bir film olarak sinema tarihinde yerini almıştı. Bundan böyle MotoGP de aynı kadere boyun eğecek ve gördüğüm, duyduğum kadarıyla da İstanbul MotoGP de gelecek yıl yapılmayacak. Böylelikle de "Eskiden burada MotoGP yapılırdı," diye anılacak ve bir hatıra olarak tarihteki yerini alacak. Bu sene el değiştiren İstanbul Park; yeni yönetimi ile şimdiden kollarını sıvayarak, motosiklete kırmızı kart göstermiş vaziyette. İlk örnek, Kenan Sofuoğlu gibi gelecek vaat eden gençlerin yetiştirilebileceği yarış okulu Corner Speed'in anlaşmasının iptal edilmesi. Onca masraf yapılarak hazırlanan bir organizasyonun, "Ben önceki anlaşmaları tanımam," diyerek iptal edilmesi, bu el değiştirmenin bir amacı olduğunu gösteriyor. Sanırım aynı durum diğer organizasyonlar için de geçerli. Şimdi soruyorum, "Benim param yok. Ama iş yapmayı severim. Bana çeyrek milyar dolarlık bir yarış pisti yapın ve cebimden bir kuruş koymayayım ama ben işleteyim. Olur mu?" Pist yapılmadan önce ortaya bir 'bey' çıkıyor ve "Ben F1'i buraya getireceğim ama siz de bu özelliklerde bir pist yapın," diyor. Tabii biz de araştırmadan yapıyoruz. Ancak öyle bir pist yapıyoruz ki, çevresiyle, altyapısıyla maliyetleri yüksek. Özetle başka organizasyon getiremiyoruz ve maliyetler altında eziliyoruz. Şimdi filmi geriye sarınca, sanki bu 'bey' bu işi planlamış ve sonunda 'nasıl olsa bana gelecekler' diye hazırlanmış bir senaryo gibi duruyor. Çünkü bu yapı ve konum itibariyle bir babayiğidin çıkıp burayı işletmesi imkânsız. Bu 'bey' sanırım bundan sonra, F1 takımlarının testlerini yapmak üzere İstanbul Park'ı takımlara kiraya verecek. Testler izleyicilere kapalı olacağı için, İstanbul Park'a dışarıdan bakacağız. Bu 'bey' sorduğumuzda, "İstanbul Park herkese açıktır," diyecektir. Ama isteyeceği astronomik rakamlarla bu işin yapılmasını güç hale getirecektir. Son söz: Bu anlaşma bence belli kriterlere oturtulmadan devam ederse mahkemelik olur. Amacı neydi, ne oldu? Hiç kimse sormaz mı "Bu tesis bizim paralarımız ile 250 milyon dolara yapıldı. Şimdi neden birileri burayı, test yapılsın diye bedavaya veriyor?" diye... ('Bey' yılda 3 milyon dolar veriyor ama bu 250 milyon dolarlık yatırımın kaç dolarını kendisi ödemiş?) Bir baba bile çocuğuna iş kurarken vereceği sermayenin nereye gideceğini hesaplar. Biz, bizim paralarımız ile bir 'bey'e burayı bedava verdik.
Yayın tarihi: 28 Nisan 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/28/ct/kalkavan.html
Tüm hakları saklıdır.