Kartal kaptı kaçtı

Beşiktaş uzatmalarda Kadıköy'de Erciyes'ten sonra kupanın diğer kulpuna uzanan taraf oldu. İlk maç skorunun her yöne açık olması "Kaybedilecek bir şey yok" mantığını iki tarafa da taşımıştı. Buna gerginlik de eklenince gece boyu Kadıköy'de adrenalin üst düzeydeydi.

İnönü'nün aksine pozisyon zenginliği not alınan kağıtları dolup taşırdı. Sırf ilk yarı 11 gol olabilecek anı not aldığımızı gördük ki, bu oran oldukça yüksek olsa gerek. Ancak Baki'nin Serdar'a faul yaptığı gerekçesiyle sayılmayan golü (28) ile Alex'in dışarı giden kafa vuruşu (7), Ümit'in hatasında Delgado'nun kötü vuruşu (11), karambolde 4 Fener forvetinin ıskası öncelikli pozisyonlar oldu. Bu arada Baki'nin Gökhan ile beraber müdahaleleri bu alandan maça sinir katsayısı yüksek elektrik yaydı.

Üzülmez ortalığı sakinleştiren isim olurken, Tümer ile Aurelio'nun çalışkanlığı F.Bahçe'yi futbol açısından bir adım öne çıkartıyordu.

İkinci yarı Tuncay'ın direkten dönen vuruşuyla başladı. 56'da Tümer şık bir düzeltmenin ardından eski takımına karşı F.Bahçe'yi öne geçirdi. 5 dakika sonrasında Runje ile teke tek kalan Edu farkı arttırsa çok şey değişirdi ama olmadı.

Beşiktaş ani çıkışlarda etkili olmaya çalışırken F.Bahçe 77'de Kezman'la yine gole yaklaştı ama yine başarısızdı. Hatanın vedayı getirecek olması 80-90 arasını kör dövüşüne çevirdi.

Uzatmalarda futbol geri plana düşmüştü. Beşiktaş'ın önce oyunu soğutma planı tuttu, sonra da gol. Golün adı Nobre'ydi. 102'de bu kez eski bir F.Bahçeli yeni takımını kupa finaline taşıdı. F.Bahçe'nin kupa özlemi 100. yılında da sürerken Beşiktaş üst üste 2 kez kupayı kazanma yolunda önemli bir adım attı.