Sempatik rocker Asım Can Gündüz'ü uzun süre sonra Makina'da izledim ve mest oldum. Blues'dan girip, oryantalden çıkan öyle muhteşem bir gitar solo yaptı ki, eminim sabahın ikisinde benim gibi pek çok mahmur bakışlı televizyon izleyicisini yerinden zıplatmıştır. Asım Can bilmez ama ben onun Türkiye'deki en eski hayranıyım. 1980'li yılların ortalarına doğru ben tıfıl bir üniversite öğrencisiyken, Asım Can ve annesi, Bakırköy'de ağabeylerimin işlettiği dükkanın bulunduğu pasajın altında Teksas Tavuk diye bir restoran açmışlardı. O zamanlar öyle Kentucky Fried Chicken'lar filan yok. Ben, özel bir sosa bulanıp, yağda kızartılan tavuk butlarını iştahla mideye indirirken bir yandan da tezgâhın arkasında gitar tıngırdatan şişman adamın teller üzerinde uçuşan parmaklarını görmeye çalışıyordum. İsminin Asım Can Gündüz olduğunu öğrendiğim adam yüzünden az daha "fast food obezi" olacaktım. (Benim yerime o oldu.) Hatta bizim pasajda bir de efsane anlatılırdı. Amerika'da şov dünyasını elinde tutan mafya, kendileriyle sözleşme imzalamaya yanaşmayan Asım'ın parmaklarını kırmış, bir daha çalamasın diye. Ama bizimki azmetmiş ve eskisinden daha yetenekli, daha hızlı, daha yaratıcı bir gitarist olmuş. Özetle; Makina'daki eski dostu gözlerimi kırpmadan, büyük bir keyifle izledim. Buradan Burhan Öçal'a da çağrım var. Şu adamı TurkMax'daki programında ağırlasan da, senin eşsiz ritimlerin eşliğinde doyasıya izleyiversek... Bu arada, ekranda kırık Amerikan Türkçesi konuşarak da "bizden" ve sevimli olunabiliyormuş meğer. Bu da "sivrisinek saz solo" olsun!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Gece-gündüz Asım Can Gündüz
Yayın tarihi: 20 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/20/gny/haber,761F383B0610458D883EC700243E964E.html
Tüm hakları saklıdır.