POPSTAR Alaturka'da geçen hafta jüri üyesi Ebru Gündeş'in bir yorumuna kafam takıldı. Ebru Gündeş, yarışmacının stüdyoya çok lüks bir otomobille geldiğini, para ödülüne ihtiyacı olmadığını ve bu nedenle birinci olmasını istemediğini ima etti. Bildiğim kadarıyla bu bir Türk Müziği performans yarışması. Yani "Bir Dilek Tut" gibi yarışmacıların yeteneklerinin yanı sıra, "ihtiyaçlarını" ya da "öykülerini" yarıştırdıkları bir organizasyon değil. Bu nedenle; yarışmacıların sosyal statülerinden, gelir durumlarından ya da yaşam standartlarından ziyade, jürinin sadece yetenek, sahne duruşu ve sanat camiasına yaraşıp yaraşmayacaklarını değerlendirmesi gerekiyor. Şimdi biri kalkıp da Ebru Gündeş'e, "Sizin paraya pula ihtiyacınız yok. Öyleyse neden bu yarışmada jüri üyeliği yapmak için para alıyorsunuz?" dese, yanıt verebilir mi? Hazır söz bu yarışmadan açılmışken, jüri üyeleri de dahil olmak üzere organizasyonda teri ve emeği bulunan herkesi bir kez daha kutlamak istiyorum. Zira Popstar Alaturka, her geçen hafta "reyting kaygısıyla kurgulanmış hissi veren" olaylardan kendini sıyırıp, "müziği" ön plana koydukça, kavganın gürültünün eksik olmadığı sözde yarışmalardan kaçan izleyiciler için adeta bir "sığınak" görevi üstleniyor. Ayırt etmeksizin hepsini gerçek bir yıldız adayı olarak gördüğüm son derece yetenekli yarışmacılar ise benim gibi bu müzik türüne ilgi duyanlara her hafta mükellef bir ziyafet çekiyorlar. Popstar Alaturka bir kaç haftadan bu yana "yarışma" değil, "konser" tadında geçiyor. Benim için artık yarışmacı isimlerinin hiçbir önemi kalmadı. Gönlümdeki şampiyon, bu harika "koro"dur!..
Yayın tarihi: 15 Nisan 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/15/gny/haber,110D9B46A3B04F4193B1E3BC03A2CA88.html
Tüm hakları saklıdır.