"Kilo mu vermek istiyorsunuz ya da muhteşem bir yalıya sahip olmak mı? O halde gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Yaratacağınız elektromanyatik alan sayesinde, tüm istekleriniz gerçek olacak." The Secret (Sır) isimli kitabında Avustralyalı televizyon yapımcısı Rhonda Byrne, bu felsefeyi savunuyor. Mutluluğun, paranın ve aşkın anahtarının The Secret'ta saklı olduğunu söylüyor ve "Evrenin sırrını çözerseniz, istediğiniz her şeye sahip olabilirsiniz," diyor. Üstelik Byrne'ın piyasaya çıkardığı bu kitap şimdiye kadar 1 milyon okuyucuyla buluştu. Gerçek ailelerin başından geçen öykülerin derlendiği, röportajların yer aldığı aynı adlı DVD ise şimdiden 1.5 milyon satış rakamına ulaştı. Kitap ve DVD bu kadar satarken, yazarı reklam yapmakla ve 'saçmalık satmakla' suçlayanların sayısı da göz ardı edilecek gibi değil.
SIRRI KİMLER ÇÖZDÜ?
Byrne tezinde; Eflatun, Beethoven, Edison, Einstein gibi mucitlerin 'sır'rı çoktan çözdüklerini savunuyor ve kitabında para, sağlık, insan ilişkileri, mutluluk gibi konular dahil yaşamın her alanında, sırrın nasıl kullanılacağını açıkladığını iddia ediyor. Bu felsefesini de, yaşanmış öykülerden örnekler vererek destekliyor. Kitapta ve DVD'de, Byrne'nin 'sır' felsefesi sayesinde kanseri yendiğini, zengin olduğunu ve para kazandığını söyleyen kişiler yer alıyor. Amerika'da televizyon programlarından gazetelere kadar birçok yerde Rhonda Byrne'ın 'sır' felsefesi tartışılıyor. Ülke ona inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye bölünmüş durumda. Ancak Rhona Byrne 'reklamın kralını', onun felsefesi sayesinde mutluluğa eriştiğini söyleyen Maria Papa ve sekiz yaşındaki oğlu sayesinde yapıyor. Maria ve oğlu program program gezerek, sır felsefesinin hayatlarına getirdiklerini anlatıyor. Sokaktan aldıkları bir 'kazı kazan' biletinden para çıkacağına inanan ikili, inanaçlarının gerçeğe dönüştüğünü görünce, 'inan ve gerçekleşsin' felsefesini hayatlarında uygulamaya başlamışlar. Sekiz yaşındaki Kip, artık hiçbir oyunda kaybetmediğini belirtiyor ve bunu 'sır'ra borçlu olduğunu söylüyor. Tabii bir de madalyonun diğer yüzü var. Tüm buları saçmalık olarak gören ve Byrne'ı insanları sömürmekle suçlayanların sayısı da hatırı sayılır kadar çok. Ancak Amerika'nın en çok izlenen televizyon programı Oprah'a katılan Byrne'ın meraklıları her geçen gün artıyor. Öyle ki kitabın iki baskısı için 2 milyon tane daha sipariş gelmiş.
DÜŞÜNCE GERÇEĞİ DEĞİŞTİRİR Mİ?
Kulağa ne kadar güzel gelse de, istediğimiz her şeyin inandığımız sürece gerçek olabilmesi, bir o kadar da imkânsız gözüküyor. Bu felsefe özellikle doktorlardan tepki alıyor. Hastalığa karşı dirençli olmanın ve iyileşmeye inanmanın çok önemli bir adım olduğunu itiraf eden doktorlar, yine de tüm bunların hayatta kalmak için yeterli olmadığının altını çiziyor. Zaten 'İnan ki gerçek olsun' felsefesini bu ilk duyuşumuz değil. Bazı kişisel gelişim uzmanları da farklı isim ve farklı kitaplarla, bunun gerçek olduğunu anlatmışlardı. Tanrılar Okulu kitabının yazarı Stefano Elio D'Anna da kitabında, para, hastalık ve ölümünün insanın kendi elinde olduğunu savunmuştu. Yani Rhonda Byrne, bu düşünceyle, tüm dünyada yankı uyandıran ilk kişi değil. Ancak bu kitapta ve DVD'de gerçek kişilerin bulunması, Byrne'ın tezini diğerlerinden bir parça daha inandırıcı hale getiriyor.
ÇEKİM GÜCÜ
Rhonda Byrne kendini 'sır'rı çözmeyi başaran şanslı kişiler arasında görüyor. Bir dönem Avustralya'da yaşarken çok büyük maddi sıkıntı içerisinde olan ve babasını kaybeden yazar, şimdi ise deniz kenarında bir malikânede yaşıyor ve her yere limuzinle gidiyor. Byrne'ın 'sır'rı çözmesi ise en umutsuz zamanında, kızı Harvey'in verdiği The Science of Getting Rich kitabı sayesinde olmuş. Kitapta ilk kez 'çekim gücü'nü keşfeden Byrne, bir şeyi çok istemenin ve inanmanın, o şeyi gerçeğe dönüştürebileceğini görmüş. Byrne, "Eskiden saatlerce çalışıyor ve emeğimin karşılığını alamıyordum. Şimdi ise hayatımda her şeyin olabileceğine inanıyorum ve mutluyum. Amacım dünyadaki milyonlarca insanın da benim gibi mutlu olması. Dünyanın birçok yerinde, hastayken iyileşen okuyucularım var," diyor. Ancak yine de tüm bunlar, bazı kesimler tarafından yazarın 'sahtekârlıkla' suçlanmasına engel olmuyor.
Yayın tarihi: 14 Nisan 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/14/ct/haber,82B07FA7DD534CD4B7177B3A4B4EB05B.html
Tüm hakları saklıdır.