Reklam panolarında ya da dergi sayfalarında gördüğümüz incecik hatlı, kalkık burunlu ve dolgun dudaklı mankenlerin aslında gerçek olmadığına dikkat çeken Dove'un 'Gerçek Güzellik Kampanyası' kadınları kendileriyle barıştırmayı hedefliyor. Kampanya, ölüm oruçlarına giren, kozmetiğe yığınla para harcayan ve onlarca kez bıçak altına yatmaktan çekinmeyen kadınlara; 'ruh ve beden sağlığınızı tehlikeye atmayın' mesajı veriyor. Yurtdışında da düzenlenen kampanyanın Türkiye ayağında, kendiyle barışık dört Türk kadını yer aldı.

Benli mi albenili mi?
Aylin Öge (32 yaşında-Turizm ve otelcilik mezunu)
* Küçükken 'çilli horoz' diye çok dalga geçerlerdi. Ailem, 'çok güzelsin, bu bir ayrıcalık' derdi. Asıl kendimi beğenmeye başlamam İtalya'da okurken oldu. Arkadaşlarımla birlikteydim. Üzerimde ince askılı bir elbise vardı. Bir erkek gelip 'yüzünüzdeki çiller ve benler gökyüzündeki yıldızlar gibi parlıyor!' dedi. Tabii insanın hoşuna gidiyor.

* Estetiğe karşı değilim. Hepimiz küçük küçük parçalardan oluşuyoruz. Eğer beğenmiyorsanız, bu parçalardan birini değiştirebilirsiniz. Ama yüzde 90'ını değiştirdiğinizde artık siz siz olmaktan çıkıyorsunuz. İnsanlar her yerini değiştiriyor, zayıflamak için ölüm oruçlarına giriyor. Bu bana hiç doğru gelmiyor!