Genç kalmanın sırları
Geçenlerde L'express dergisinin eski bir sayısı elime geçti. Kapağında Raquel Welch'in fotoğrafı, içinde de daha uzun ve genç yaşamanın sırları var. Önceki yazımda, Raquel Welch (66), Sophia Loren (72), Jane Fonda'dan (68) söz edip, "İnsanın artık orta yaş 60 oldu, diyesi geliyor," demiştim. Listeye Catherine Deneuve, Claudia Cardinale, Sean Connery, Harrison Ford, Johnny Holiday ve Mick Jagger'ı da eklemişler. Savaş sonrası zenginleşen bir toplumun ürünü çocuklar, yaşam koşullarında hijyenik tedbirlerin artması ve tıpta, teknolojik alanda elde edilen inanılmaz ilerlemelerle, yaşlanmayla ilgili klasik şemaları altüst etti. Yaşlanmaktan, sanki kabullenmekten başka çaremiz olmayan bir fenomen değil de önlenebilir ve tamir edilebilir bir durummuş gibi bahsediliyor. 2000'lerde doğan birinin 100 yaşlarını görebileceği öngörülüyormuş. (Albin Michel'in genç kalma sırlarını anlattığı kitabından ders alacakmışız.) L'express dergisi, gençlik sırlarını 10 başlıkta toplamış: 1. Önlem alın: Ölüm sebepleri arasında en başta yer alan kalp krizi, beyin kanaması ve hatta bunamadan korunmak için tansiyon, kolesterol ve şeker dengesini tutturup, ideale yakın bir kiloda kalmak lazım. Kanser risklerinden uzak durmak; en azından sigara içmemek ve kontrollü bir alkol tüketimi gerekiyor. 2. Beslenme: Hipokrat'ın "İlk ilacın yediklerindir," önerisinden hareketle "Her şeyden ye, ama az ye!" Bütün mesele doz ve birlikte yediklerinin ayarını bulmak. Vitamin, oligo - elemanlar (çinko, demir) ve diğer desteklerle anti-aging ve detoks rejimleri çok gelişiyor. 3. Unutmamak lazım ki en büyük araştırmacılar, bilginler, hatta sanatçılar, artık belirli bir yaştan sonra ürettikleriyle de şaşırtabiliyor. Bedeninizi genç tutmak için yapacağınız egzersizler, beyninizi de genç tutacaktır. Zihinsel meraklarınızla, öğrenme duygunuzu ayakta tutmalısınız. Parkinson ve Alzheimer gibi beyinde neronlara dönük tehlikeler, tıptaki yeni gelişmelerle kısmen halledildiği gibi çok yakında daha da büyük buluşlar bekleniyor. 4. Acı çekmek son buluyor: Menopoz, andropoz derken yaşlılık yakın zamana kadar romatizma, eklem ve kas ağrıları, diz, kalça, omur ilikteki erozyon, kamburluk gibi şekil bozuklukları ve sancı çekmekti. Yeni ilaçlar ve ameliyatlarla bu şikâyetleri azaltmak kolaylaştı. 5. Tıptaki her şaşırtıcı gelişmeyi çok yakından takip ederek erken teşhisten yararlanmalı veya zamanında önlem almalısınız. 6. İlerleyen estetik ve kozmetik imkânlarla görüntüyü iyileştirmek: Bu konuya fazlaca takılıp aklı bozmak ne kadar gereksizse, küçümsemek de o kadar yanlış. Moral, iyi hormonları tetiklediği için zihin ve bedensel sağlığı etkiliyor. Ciltte beliren yaşlılık belirtileri, çizgiler, sarkmalara karşı git gide daha pratik, estetik ve kozmetik imkânlar sunuluyor. En son buluşlardan biri olarak da kişinin kendi yağı ve dokusundan üretilenler gösteriliyor. Saç dökülmelerine karşı da en çok saç ektirme işlemleri yaygınlaşıyor. 7. Bedeni, zihni ve ruhu devamlı uyanık tutun. Egzersiz yapın, briç turnuvalarına katılın, teknolojik ilerlemeler içeren aletlerle ilgilenin. 70'lik bekârlar 'yalnızlar siteleri'ne girip yeni arkadaşlıklar kurarak, yeni memleketler ve kültürlerle de tanışıyor. Gevezelik edin, hareketli olun. Gelecek 'hiper' meraklıların olacak. 8. Tek başına yaşayacak kadar güçlü, ama çok sosyal olun, gerekirse kendinizi zorlayın. Hele sevgi ve şefkat; sağlık ve uzun yaşam için vazgeçilmez bir enerji kaynağı. 9. Yaşlanmanın ilk işaretleri işitme ve görme zorluğu... Ama teknolojik ilerlemelerle, en şeffaf, en küçük makinelerin içinde en güçlü bilgisayarın olduğu cihazlar üretildi. (Katarakt ve glokom sorunları da artık yaklaşık 20 dakikada hallediliyor.) 10. Aslında stres, hayat demek. Çünkü stres için adrenalin adlı koruyucu hormon salgılanıyor, ama fazlası yenilenme fonksiyonlarını bozarak hayatımızı zehirliyor. Bol bol gülmeye çalışın, hayal kurun, dans edin, ufak problemler karşısında daha filozofça davranın. Bir kere daha hatırlatayım, dedim.
|